Gedik Ahmed Paşa’nın Alâiye’yi Zaptı Silifke ve Civarını İşgal Etmesi
Gedik Ahmed Paşa’nın Alâiye’yi Zaptı Silifke ve Civarını İşgal Etmesi
Memlûklülerin himayesinde olup, Osmanlı hudutlarına çok yakın bir mıntıkada bulunan Alâiye (Alanya) limanı, özellikle doğu devletleriyle temas arayan Venedik ve diğer Avrupa devletlerinin gemileri için mühim bir uğrak yeri haline gelmişti. Karaman ülkesinin fethi ile hudut hududa gelinen Memlûklü devletinin güven vermeyen siyaseti ile, daimi bir şekilde Karamanlıları destekleyen Uzun Hasan’ın Fâtih’le bir çatışmaya varacak olan siyasi geleceği için de bu beyliğin ortadan kaldırılması Osmanlı devleti açısından gerekli olmuştu. Nitekim Fâtih, Karaman seferine memur ettiği Rum Mehmed Paşa’ya Alâiye’nin de alınmasını da emretmişti (1463). Fakat Paşa, Alâiye beyi Kılıç Aslan’ın kız kardeşi ile evli bulunduğu için, burasının alınması hususunda herhangi bir gayret göstermemişti.
Fâtih’in emri ile hazırlanan ordunun başına geçen Gedik Ahmed Paşa, Karaman’dan önce Alâiye üzerine geldi ve şehri kuşattı. Kılıç Aslan Bey, Osmanlı ordusunun karşısında duramayacağını anlayıp, Memlûklülerden de yardım gelmediğini görünce, Gedik Ahmed Paşa’nın teslim teklifini kabul etti. Diğer taraftan şehir halkı da savaşmaya hiç niyetli değildi. Gedik Ahmed Paşa, bu suretle Alanya’yı kan dökmeden Osmanlı devletine kattı(1471). Kılıç Aslan ile ailesini İstanbul’a gönderdi. Fâtih Sultan Mehmed, Selçuklu soyundan geldiği söylenen bu beyi Gümülcine sancak beyliğine tayin etti. Bir müddet burada kalan Kılıç Aslan, kendisine verilen dirliğin gelirinin azlığından şikayetle, Kavala limanından bindiği bir gemi ile Mısır’a kaçtı. Ailesi ve çocukları İstanbul’a nakledildiler.
Gedik Ahmed Paşa, bu muzafferiyetten sonra, İçel’de bulunan bir kısım kalelerin fethine memur edildi. Uzun Hasan’ın yanına iltica eden Karaman beyleri, kalenin müstahkem olması dolayısıyla aile ve hazinelerini (Silifke) burada bırakmışlardı. Bu sırada Silifke’yi elinde bulunduran, İshak Bey’in oğlu, babasının vefatı ve Karaman topraklarının tamamının Osmanlıların eline geçmesi üzerine, Gedik Ahmed Paşa’ya vararak, şehri teslim edeceğini bildirmişti. Böylece bu bölgenin en müstahkem kalesi de Osmanlı devletinin eline geçmiş oldu.
Gedik Ahmed Paşa, bu seferi sırasında, ayrıca Gorigos (Kerküs) kalesini de ele geçirdi. Diğer taraftan bazı Karamanlı ailelerin bulunduğu, Mut ile Silifke arasındaki Mokan veya Meynon kalesini de zaptetti. Bu kalede bulunan Pir Ahmed’in zevcesini, oğlunu ve İbrahim Bey’in oğlu Mehmed Bey’in güzelliğiyle meşhur kızını İstanbul’a gönderdi. Daha sonra Çukurova hududunda bulunan Gülek kalesini de zapteden Gedik Ahmed Paşa, dağlık mıntıkayı tamamen Osmanlı hakimiyetine geçirmiş oldu. Bu arada Gedik Ahmed Paşa, hareketi tamamlamak üzere Luluva kalesini zaptettiği sırada, bir haçlı donanması batıdan, Uzun Hasan’ın kuvvetleri de doğudan Karamanili topraklarına doğru harekete geçmişlerdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.