Osman Gazi’nin Ölümü
Osman Gazi’nin Ölümü
Osman Gazi, Bursa kuşatmasının bütün şiddetiyle sürdüğü sırada yataktan kalkamayacak derecede hasta idi. Fetih haberini ölüm döşeğinde aldı. Oğlu muzaffer olarak döndüğünde, başta Turgut Alp, Saltuk Alp, Şeyh Ahi Şemseddin, Ahi Hasan, Çandarlı (Cendereli) Kara Halil ve Kara Oğlan gibi kumandan ve beyler olmak üzere beyliğin büyükleriyle belli başlı gazileri yatağının başına topladı.
Osman Gazi’nin kayınpederi Şeyh Edebâlî üç ay evvel vefat etmiş; onun arkasından da zevcesi Mal Hatun ölmüştü. Her ikisini de Bilecik hisarında elleriyle defneden Osman Gazi, ölümünden az önce -yukarıda söylendiği gibi- gazilerin ve devlet ricalinin huzurunda şu vasiyette bulundu:
“Birinci vasiyyetim gaza ve cihad işini devam ettirmeniz, İslâm’ın kuvvetlenmesine çalışmanızdır. Livâ-yı şerifi yüksek tutunuz ve İslâm’a hizmetten geri durmayınız!”
Daha sonra oğlu Orhan Bey’e dönüp, “Oğlum! İşte ben ölüyorum. Ancak müteessir değilim; çünkü arkamda senin gibi bir halef bırakıyorum. Adil ol, merhametli ol, iyi adam ol; bütün reayayı eşit olarak himaye et! İslâm dinini neşr ve ta’mîm et! Yeryüzünde hükümdarların vazifesi budur. Allah’ın luütfuna ancak bu suretle nail olursun. Bilmediklerini ulemaya danış; birşeyi iyice bilmeden harekete geçme! Sana muti olanları hoş tut! Beni Bursa’daki Gümüşlü Kubbe’ye (Gümüşlü Künbed) defneyle!” diyerek vasiyetini tamamladı.
Nihayet, 1326 yılında, altmışsekiz yaşında olduğu halde vefat etti. Teçhiz ve tekfini, Çandarlı Kara Halil ile imamı Yahşi Fakih tarafından yapıldı. Önce geçici olarak Söğüt kasabasına defnolundu; daha sonra da vasiyeti gereği, Bursa’da Gümüşlü Künbed’deki türbesine nakledildi.
Tarihî kaynakların verdiği bilgiye göre, Osman Gazi arkasında altın ve gümüş gibi kıymetli eşya bırakmamıştır. Geriye kalan eşyaları sarıklık bir bez, at zırhı, bir tuzluk, bir kaşıklık, bir çift çizme, sade bir kılıç, kırmızı renkli Alaşehir dokumasından sancaklar, tirkeş, bir mızrak ve birkaç at ile üç koyun sürüsünden ibarettir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.