Pelekanon (Maltepe) Savaşı ve İznik Şehrinin Zaptı

26 Mart 2014 tarihinde tarafından eklendi.

Pelekanon (Maltepe) Savaşı ve İznik Şehrinin Zaptı

Orhan Gazi saltanatının ilk yıllarını daha ziyade Bizanslılarla mücadele ile geçirdi. İlhanlıların Anadolu valisi Timurtaş Bey’in 1327 yılında Mısır’da idam edilmesi ile, bu devletin baskısından ve tehdidinden tamamen kurtulan Orhan Gazi, artık tam bir istiklal ile hareket edebileceğini, hayati menfaatlerinin İstanbul cihetinde olduğunu ve devletin, bu taraflarda bulunan kale ve şehirlerin ele geçirilmesiyle güç kazanacağını anlamıştı.

Bu yüzden ilk hedef olarak İznik ve İzmit kalelerini seçti. Bunları almak suretiyle Bizans’a karşı askerî üstünlüğünü isbat edecek,  hatta  Bizans  orduları  ile  doğrudan  karşı  karşıya gelebilecekti. Orhan Gazi, planına uygun olarak İznik ve İzmit şehirlerini zorlamaya başladı. Diğer taraftan akıncıları, İstanbul Boğazı’na kadar olan mıntıkaları mütemadiyen kolaçan ediyorlardı.

Türklerin İstanbul Boğazı’na ve Üsküdar’a kadar gelmeleri üzerine büyük bir telaşa kapılan Bizans imparatoru III. Andronikos,, uzun zamandan beri kuşatma altında bulunan İznik’i kurtarmak ve Türkleri perişan etmek için Rumeli’den gizlice getirdiği ikibin askeri, kendi askerleri ile takviye ederek Üsküdar’a geçirdi. Mayıs 1329’da, bizzat harekete geçen Andronikos, sahildeki Flakren kasabasını karargah edindi.

Bizans imparatoru Andronikos’un Anadolu’ya geçtiğini haber alan Orhan Gazi, İznik kuşatmasına az bir kuvvet bırakarak süratle imparatorun üzerine yürüdü. 8.000 seçme askeri ile Pelekanon mevkiinde imparatorla bizzat karşı karşıya geldi. Akşama kadar süren savaşta, Bizanslılar hiçbir varlık gösteremediler. Akşam alacalığında imparator Andronikos’un kaçma teşebbüsünde bulunması üzerine Orhan Gazi, umulmadık bir taarruzda bulunarak düşman ordusunu perişan etti (Mayıs 1329). Andronikos İstanbul’a canını zor attı. Karargahı ve Flakren kasabası Türkler tarafından zabt ve işgal edildi. Bu muharebede Orhan Bey’in kardeşi Pazarlı Bey de kumandan olarak yer almıştı.

Orhan Gazi, bu zaferle, Bizans’ı, Osmanlılara karşı bir daha sefere çıkamayacak bir duruma getirmişti. Osmanlılar bundan sonra, Boğaz’a kadar olan mıntıkada bir tek Rum askerinin dolaşmasına izin ve fırsat vermediler.

Orhan Gazi, Pelekanon zaferini müteakip, yeniden İznik üzerine vardı. İznik tekfuru, imparator Andronikos’un mağlubiyeti ile artık hiçbir yerden yardım alamayacağını anladığından bazı şartlarla teslime razı oldu. Bursa fethi ile halka gösterilen kolaylık Orhan Bey’in emri ile İznik’te de aynen tatbik edildi. İsteyenlerin tekfurla birlikte İstanbul’a gitmelerine izin verildi. Halkın, malına hiçbir suretle el sürülmedi. Rivayete göre, tekfurla vezirinin verdiği paraların dışında gazilere para dağıtılmamıştır.

İznik’in fethi tamamlandıktan sonra Orhan Gazi, düşman serhaddine yakınlığından dolayı burasını kendisine başkent tayin etti. Şehrin en büyük kilisesi olan Ayasofya’yı camiye çevirdi ve ilk cuma namazını burada kıldı. Bu caminin yakınlarında bulunan bir manastırı da medrese haline getirdi. Sağlam bir kalesi bulunan İznik’in tamirine ve Türkleşmesine büyük önem verdi. Yenişehir Kapısı tarafında bir imaret yaptırdı. Zevcesi Nilüfer Hatun da bir imaret inşa ettirdi. Nihayet oğlu Süleyman Paşa’nın da bir medrese yaptırması ile şehir tamamen Türk havasına büründü.

Bu fetihten üç yıl kadar sonra (1333), Anadolu’yu gezerek İznik’e gelen meşhur seyyah İbn Batuta, Orhan Gazi ve Nilüfer Hatun ile görüşmüş, misafirliği süresince, büyük izaz ve ikram görmüştü. İbn Batuta, eserinde bu uc Türklerinin yiğitlik ve cömertliklerini tafsilatlı bir şekilde anlatmaktadır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Çağdaş Dünya Tarihi Soru Cevap