2. Meşrutiyet
2.Meşrutiyet (23 Temmuz 1908)
Osmanlı Devleti’nde padişahın yetkilerinin ve yönetiminin Anayasayla 2. defa düzenlendiği dönemdir. 2. Abdülhamit’in sıkı takibine karşın ülke içinde birtakım gizli faaliyetler sürdü ve cemiyetler kuruldu. Bu cemiyetleri kuranlar ülkenin kurtuluşu için farklı düşüncelere sahiptiler. Bundan ötürü faaliyetlerinde tam bir amaç birliği yoktu.
Aydınların bir kısmı , ülkenin çökmekten kurtarılması için meşrutiyet yönetiminin kurulmasını zorunlu görüyordu. Güçlü olabilmek için, dünyadaki tüm müslümanları birleştirecek bir İslam birliğinin kurulmasını isteyenler de vardı. Başka bir grup da dünyadaki bütün Türklerin bir yönetim altında birleşmesini daha uygun buluyordu.
Meşrutiyet taraftarları İttihat ve Terakki adında gizli bir dernek kurdular. Bu derneğin amacı, gerekirse 2. Abdulhamit’e meşrutiyet yönetimini zorla kabul ettirmekti. İngiltere ile Rusya’nın Reval şehrinde yaptıkları gizli görüşmelerde, karışıklık içinde bulunan Mekadonya’nın Osmanlı Devleti’nden ayrılması konusunda anlaştıkları öğrenilince, ittihat ve Terakki Cemiyeti hemen harekete geçti. Cemiyete bağlı 3. Ordu subayları arasında amaç birliği sağlandı. Niyazi Bey ve Eyüp Sabri Bey, Manastır çevresinde; Enver Bey Selanik yakınlarında Tikveş bölgesinde orduları ile dağa çıkarak ayaklandılar. Cemiyet, Selanik, Manastır ve öteki Rumeli kentlerinde hürriyetin ilanına karar verdi. Ayaklanmanın genişlemisinden korkan 2. Abdulhamit, Kanun-u Esasi’yi yürürlüğe koyarak meşrutiyeti 2. defa ilan etti. Bundan sonra seçim yapıldı. Mebuslar Meclisi büyük bir tören ile açıldı. Anayasa’da yapılan değişiklikler ile padişahın yetkileri sınırlandırıldı. Padişah sadrazamı atayacak, nazırları sadrazam seçecek padişahın onayına sunacaktı. Nazırlar heyeti yasama meclislerine karşı sorumlu oldu. Her 2 meclise de kanun teklif etme yetkisi tanındı. Padişahın kanunları veto etmesi sınırlandırıldı. Toplantı yapmak ve dernek kurma hakkı verildi. Basına sansür konulmayacağı belirtildi. Ancak bu anayasa iç karışıklıklar, savaşlar, İttihat ve Terakki’nin tutumu gibi nedenlerle gereği gibi uygulanamadı. Bilhassa iktidara sahip olan İttihat ve Terakki 1 sene sonra Abdülhamid’i de tahtan indirerek, ilan ettirdiği hakları kendinden başkasına tanımadı, eskisinden daha sıkı bir idare tarzı yürüttü.
Meşrutiyet yönetimleri de devleti dağılmaktan kurtaramadı. Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti, Girit adasını ilhak eden Yunanistan daha genişledi, Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek’i ülkesine kattığını ilan etti. Abdülhamid’den sonra tahta geçen Sultan Reşat devlete hakim olamadı ve nihayet ardarda gelen savaşlar hem 2. Meşrutiyet’i hem de İmparatorluğu sona erdirdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.