Osmanlı Devletinde Sosyal Yardımlaşma
Sosyal Yardımlaşma:
★ Osmanlı Devleti sosyal yardımlaşmaya çok önem veriyordu. Vakıflar konusunda işlendiği gibi kışın çok kar yağdığı zamanlarda yiyecek bulamayan kuşlar için dahi vakıf kuran bir devletin kendi insanını düşünmemesi beklenemezdi.
★ Bu konuda hızlı adımlar atan Osmanlı Devleti 1895 yılında Darülaceze’yi (Yoksullar Evi) kurmuştur. Bu hayır kurumlarına Anadolu’nun birçok yerinde kurulan Gureba hastanelerini ile Hamidiye Etfal Hastanesi’ni de dahil edebiliriz. Ayrıca Osmanlı Devleti babasız çocukların eğitim görmesi için Darüşşafaka Okulu’nu açmıştır.
HALKA UZANAN ŞEFKAT ELİ DARÜLACEZE (YOKSUL EVİ)
1895 yılında II. Abdülhamit’in fermanı ile Okmeydanı’nda kurulmuştur. 27.000 metrekarelik bir alana sahiptir. İdari bina, aceze bölümü (8 adet), çocuk yuvası, revir, hastane, cami, kilise, sinagog, aş ocağı, fırın, hamam, çamaşırhane, gasilhane (ölülerin yıkandığı yer) başta olmak üzere yirmi binadan oluşmaktadır.
Bu mekânda yüzyıllardır din, ırk, mezhep farkı gözetilmeksizin insanlara devletin şefkat elinin altında bakılmaktadır. Ayrıca bakıma muhtaç insanların yanı sıra sokağa terkedilmişler ile 0 – 6 yaş arası çocuklara da ücretsiz bakılmaktadır.
VAKIF GUREBA EĞİTİM HASTANESİ
Asıl ismi Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim Hastanesi’dir.
Hastane İstanbul Fatih semtinde ve Vatan Caddesi üzerindedir. Bu hastane Osmanlı padişahlarından Abdülmecit’in annesi Bezmialemvalidesultan tarafından fakir Müslümanlar için kurulmuştur.
HAMİDİYE ETFAL HASTANESİ
II. Abdülhamit tarafından 1899’da İstanbul Şişli’de kurulmuştur. Bugün Şişli Etfal Hastanesi diye bilinir.
Hastane Türkiye’deki ilk çocuk hastanesidir. II. Abdülhamit’in yedi aylık kızı Hatice Sultan, difteri hastalığından ölünce buna çok üzülen padişah Dr. İbrahim Bey’e bir hastane kurmasını söyler. Hastane 5 Haziran 1899’da Hamidiye Etfal
Hastanesi ya da Abdülhamit Çocuk Hastanesi adıyla kurulur.
Hastane, Balkan Savaşları ile Birinci Dünya Savaşı yıllarında birçok yaralıyı tedavi etmiştir. Hastane 1922 yılında “Şişli Çocuk Hastanesi” adını almıştır.
Darüşşafaka veya Şefkat Yuvası adıyla 1873’te Abdülaziz Dönemi’nde açılmıştır. Maddi durumu elverişsiz, babası olmayan çocuklara dünya standartlarıyla eğitim veren kurumdur. Okul zamanla yoksul olan çocukları da kabul etmiştir. Devlet aslında bu okul ile eğitimde fırsat eşitliğini hedeflemiştir. Okul 1873 yılında belli bir eleme yöntemiyle öğrenci alımına başlamıştır.
Okul öğrencilerinin % 63’ü İstanbul kökenli olup % 20’si de Osmanlı hakimiyetinden çıkan bölgelerden oluşmaktadır.
Öğrenci oranları:
İstanbul % 63
Anadolu % 18
Anadolu Dışı % 19
DARÜLEYTAM:
1914’te yâni Birinci Dünya Savaşı’nda yetim ve öksüz kalan birçok çocuk İstanbul ve diğer illerimize yerleştirilmişti.
Bu çocukların korunması amacıyla “Darüleytam” ismiyle yurtlar açılmıştır. Bu yurtlara gelir bulunamadığından İttihat ve
Terakki Partisi’nin kötü yönetiminden dolayı çocuklar perişan oldu ve birçoğu açlık ve sefaletten hayatını kaybetti.
Mondros Ateşkesi’nden sonra İtilaf Devletleri İstanbul’a gelince askerler bu çocukların yerleştirildiği okullara yerleşmişler ve böylece binlerce yetim çocuk tekrar açıkta kalmıştır. Çocukların bir kısmı diğer vilayetlerdeki okullara yerleştirilirken, bir kısmı da boş saraylara konmuştur.
Bu çocuklardan yetenekli olanlar Darüşşafaka Okulu’na alındı. Kısa bir süre sonra Darüleytam tamamen kaldırılmıştır.
HİLÂLİAHMER CEMİYETİ (TÜRK KIZILAYI)
Eski adı Hilâliahmer Cemiyeti, şimdiki adı Türkiye Kızılay Derneği’dir. Ayrım gözetmeksizin yardımı esas alan bir hayır kurumudur. Personelinin bir kısmı maaşlı olup bir kısmı gönüllüdür.
Bu cemiyet, Osmanlı İmparatorluğu’nda “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adı ile ilk olarak 1868 yılında faaliyetlerine başlamıştır.
1947 yılında Türkiye Kızılay Derneği adını almıştır. Bu cemiyetin ilk başkanlığını Marko Paşa adında Rum asıllı bir Osmanlı hekimi yapmıştır.
DONANMA CEMİYETİ:
I. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı Donanması’nın zayıflığı ve dolayısıyla donanmanın güçlendirilmesi için bir cemiyet fikri ortaya çıktı. Cemiyet, İstanbul’da kuruldu ve Anadolu’da kısa sürede yayıldı. Halk, öğrenci, esnaf ve askerlerden cemiyete ilgi arttı.
Bunun üzerine padişah V. Mehmet Reşat, derneği koruması altına aldı ve ayrıca maddi katkı sağladı. Hatta cemiyete katkı sağlayanlara “Donanma İane Madalyası” verildi. Dernek Bahriye Nezareti’ne katıldıktan kısa bir süre sonra kapatıldı. (2 Nisan 1919)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.