Kastamonu Candaroğlu Beyliği’nin Ele Geçirilişi (1392)

Yıldırım Bayezid, Karamanoğlu üzerine sefere çıktığında, önünde duramayan ve Taşeli’ne çekilen Karamanoğlu Alaeddin, Sivas hakimi Kadı Burhaneddin ile Kastamonu hakimi İsfendiyaroğlu Süleyman Paşa’dan yardım istemişti. Bu talep üzerine, Osmanoğlu tehlikesini idrak eden Kadı Burhaneddin, Şebinkarahisar’a giderek, oraya gelmiş olan Süleyman Paşa ile görüştü. Süleyman Paşa, Çankırı ve Ankara taraflarına bir akın yaparsa, Bayezid’in Konya muhasarasını kaldıracağını söyledi. Ancak Kadı Burhaneddin, bu teklifi kabul etmeyerek, doğrudan Karamanoğlu kuvvetleri ile birleşilmesini önerdi. Nihayet, her ikisi de kuvvetlerini alarak Kırşehir’e geldiler. Burada Kara Tatar ve Moğollar, bunlara iştirak ettilerse de diğerleri gelmediler. Bunun üzerine Karamanoğlu Alaeddin Bey’i de Kırşehir’e davet ettiler. Ancak Karamanoğlu, yukarıda zikredildiği gibi, Osmanlı padişahı ile anlaşınca, hiçbir şey elde edemeden geri döndüler.

Yıldırım Bayezid, Rumeli’deki işlerini yoluna koyduktan sonra, aleyhine ittifaklara giren ve zaman zaman tehlikeli olan Candaroğulları beyliğini ortadan kaldırmak için harekete geçti. Menteşe ve Aydınoğullarının da Candaroğlu Süleyman Paşa’nın yanında bulunup bazı fitne tahriklerine tevessül eylemeleri, Yıldırım Bayezid’i, bu sefere mecbur etmişti. Osmanlı padişahı, Süleyman Paşa’nın Kadı Burhaneddin ile birleşmesine fırsat vermeden Kastamonu üzerine geldi. Karşı çıkan Süleyman Paşa mağlup olarak katledildi. Kastamonu ile Bakır Küresi Osmanlı topraklarına katıldı. Yıldırım Bayezid, Sinop üzerine gitmeyerek, bu beyliğin sadece Kastamonu şubesini ele geçirmekle yetindi.

Sinop hakimi Osmanlı hakimiyetini tanıdı ve iki ülke arasında Kırım yolu hudut tayin edildi.