Mondoros Mütarekesi Sonrası Memleketin Durumu
MÜTAREKE SONRASI MEMLEKETİN DURUMU
Mondros Mütarekesi, ilk günlerde, Türkiye toprakları üzerinde yaşayan çeşitli kesimlerde değişik tepkilere neden oldu. Asırlardır Anadolu toprakları üzerinde Türklerle birlikte yaşayan ve daima hoş görüye mazhar olan azınlıklar ülkede hakim unsur olmaya kalkıştılar. İktidardaki İttihatçıların ülkeyi terk etmelerinin ardından iş başına gelen Osmanlı hükümeti olup bitenler karşısında tam anlamıyla çaresizlik içindeydi. Ateşkes anlaşması, uzun zamandan beri savaşmakta olan Türk Milleti için de başlangıçta, olumlu bir gelişme gibi gözükmüştü. Çünkü hakkaniyet esası göz önünde bulundurularak gerçekleştirilecek bir barış antlaşmasına kimsenin itirazı yoktu. Hükümet kaynaklı propagandalara bakılırsa, mütarekeden sonra gerçekleştirilecek barış anlaşması konusunda endişeye mahal yoktu. Aksini savunan iddialar memleketi bu hale getiren İttihatçıların kötü niyetli propagandalarıydı. Aslında mütareke şartları her şeyi gayet açık bir şekilde anlatıyodu. Başta Mustafa Kemal olmak üzere, anlamak isteyenler nelerin olup bittiğini, daha kötüsü istenirse, böylesine ağır şartlar taşıyan mütareke hükümlerine dayanılarak daha nelerin yapılabileceğini pekala anlamışlar ve ilgilileri de ısrarla ikaz etmişlerdi. Türkler savaş sonunda imzalanacak barış anlaşmalarının Wilson prensiplerine uygun olarak gerçekleştirileceğini ümit ediyorlardı. Nitekim bu prensiplerin 12. maddesi, Türklere de kendi milli iradelerine ve milli karakterlerine uygun olarak, kendi toprakları üzerinde hür yaşama hakkı tanıyordu. Ancak, Mütarekenin imzalanmasından sonraki gelişmeler, bunun kolaylıkla mümkün olamayacağını göstermekte gecikmedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.