Türklerde Askeri Eğitim Mesleki Eğitim Bilim

24 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Askerî Eğitim

Bozkır hayat tarzını benimseyen Türkler, savaş tehlikeleri ile her an karşı karşıya oldukları için, hazırlıklı olmak durumunda idiler. Bu durum Türklerde askeri eğitimi bir zorunluluk haline getirmişti.

NOT :

Türklerin yaşam tarzı askeri eğitime göre şekillenmektedir. Örneğin; çocuk ilk doğduğu an konulan ad, çocuğun sürekli adı olmayıp gençlik yıllarında göstereceği bir mücadele, kahramanlık, güç gösterisi kişisinin gerçek adını almasında etkili olmakta idi. Dede Korkut’un anlattığı “Boğaç Han Hikâyesi” buna örnektir.
Türklerde askeri eğitimin başlangıcı, çocukluk yıllarında başlamakta idi. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara askeri oyunlar, ata binme ve at üzerinde ok atma eğitimleri verirlerdi. Aldıkları bu eğitim gençlik yıllarında daha da gelişerek devam ederdi. Özellikle ordunun eğitimine önem veren Türkler barış zamanlarında bir nevi askeri tatbikat niteliğinde olan sürek avları yaparlardı.

Mesleki Eğitim

Başlangıçta hayvancılık daha sonra tarımla uğraşan Türkler, savaşçı bir kişiliğe sahip olduklarından dolayı hayat tarzlarına uygun araç ve gereçlerin yapımına önem vermişlerdir. Daha çok halı, kilim, kürk, silah ve madeni eşya yapımında ileri gitmişlerdir. Türklerdeki mesleki eğitim usta–çırak ilişkisi içerisinde tercübelerin aktarılması ile gerçekleştirilmiştir.
Türkler madencilikte ileri gitmişler, araç gereç yapımında farklı madenler (bakır, demir, altın, gümüş) kullanarak madenciliğin gelişmesini sağlamışlardır.

NOT :

Uygurlar, tahta oymacılığını geliştirerek matbaacılığın zeminini hazırlamışlardır.

NOT : 

Türklerin demir işlemeciliği ve yapımında çok usta oldukları hatta birçok Türk boyunda demirin mukaddes sayıldığı, Köktürk Devleti’ni kuran Bumin ve İstemi Hanların demirci olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, demire verilen önem, Türklerde ordu teşkilatında savaş malzemelerinin oluşumunda etkili olmuştur.

Türklerde Bilim

– Türklerin bilimsel çalışmaları geliştirmesinde temel faktör hayat tarzlarıdır.
– Yapılan arkeolojik kazılarda Türklerin basit tekniklerle kimya, veterinerlik, ilaç yapımı ve tıp bilgilerine sahip oldukları görülmüştür.

Türklerde bilim dalları şunlardır:

a) Astronomi

– Türkler Astronomi alanında;

Güneş ve Ay’ın hareketlerini izlemişler,
Venüs ve Merkür gezegenlerini tesbit ederek onları “Sabah Yıldızı ve Akşam Yıldızı” olarak adlandırmışlar,
Yıldızlardan yön tayin etmeye çalışmışlar,
Dünya’nın kendi ve Güneş eksenindeki hareketlerinin gözlenmesiyle “Nevruz Bayramı” nı tesbit etmişler,
“On iki Hayvanlı Türk Takvimi” ni ilk kez Türkler düzenlemişlerdir.

Türklerde Eğitim

NOT :

Yerleşik hayata geçen Türkler tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için astronomi bilimine ilgi duymuşlardır.

b) Matematik

Geçim kaynaklarından birisi de ticaret olan Türkler matematikle de ilgilenmişlerdir. Genel olarak günlük hayatta dört işlemi kullanan Türkler erken tarihlerden itibaren on tabanlı sistemi kullanmışlardır. Ağırlık ve uzunluk ölçüleriyle de ilgilenen Türkler takas alışverişine uygun belli birim ölçülerini kullanmışlardır. tatlı tarifleri

c) Kimya

Türkler maden işçiliğinde ileri gitmişlerdir.
Madenleri daha çok kap kaçak, kama, bıçak ve süs eşyası yapımında kullanmışlardır.
Aynı zamanda kullandıkları ilk maden olan bakırın alaşımlarından tunç ya da bronz elde etmişlerdir.
Yapılan araştırmalar Köktürkler Döneminde demirin eritildiği, çelikten değişik silahlar yapıldığı anlaşılmaktadır.
İlk yerleşik hayata geçen Uygurların maden kömürü kullandıkları, nişadır (amonyak) ticareti yaptıkları boroks (sodyum tuzu) elde ettikleri kuyumculuk ve bakırcılıkta hayli ileri oldukları değişik kaynaklarda yer almaktadır.

d) Tıp

Türkler diğer alanlarda olduğu gibi, tıp alanında da çalışmalar yapmışlardır. İlk Türklerde daha çok kırık, çıkık küçük yaralanmaların tedavisi şeklinde görülen tıp bilgisi zamanla gelişme göstermiş, “Otacı” denilen şifacılar tedavilerde görev almışlardır.
Tıp ve sağlık alanında en ileri giden Türk Devleti Uygurlardır.
İlaçla tedaviye önem veren Uygurlar, eczacılıkta ileri gitmiş, çeşitli bitkisel ve hayvansal ürünlerden ilaçlar yapmışlardır.
Uygurlar, Çinlilerde görülen akupunktur benzeri bir tedaviyi uygulamışlardır.

NOT :

Uygurlardan günümüze kadar gelen bir tıp kitabında; baş ağrısı, göz, kulak burun ve zihin hastalıkları gibi değişik hastalıklar hakkında bilgi bulunmaktadır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarih Kodlamaları