Bilecik ve Yarhisar ve inegöl Kalelerinin Fethi
Bilecik ve Yarhisar Kalelerinin Fethi
Osman Gazi’nin Sakarya taraflarına yaptığı akından sonraki faaliyetleri hakkında tarihî kaynaklarda bir boşluk göze çarpmaktadır. Bu seferden sonra, yaklaşık altı-yedi yıl kadar herhangi bir tarihî hadisesine rastlanmayan ve siyasi bir faaliyet göstermeyen Osman Gazi, 1298 yılma doğru, askerî faaliyetlerle tekrar tarih sahnesine çıkmaktadır. Dinlenme, aşiret işlerini tanzim etme ve strateji belirleme devresi olarak kabul edebileceğimiz bu durgunluktan sonraki ilk ve ciddi seferi Bilecik kalesini fethetmesidir. Bundan sonra ise kılıcını kınına sokmamıştır.
Osman Gazi’nin günden güne güçlendiğini gören civardaki Bizans tekfurları, müslümanlara topluca karşı koymaları gerektiğini anladılar. Her biri ayrı ayrı Osman Bey’e iyi davranan tekfurların içlerindeki düşmanlık, bir araya geldiklerinde tutuşuveriyordu. Harmankaya hakimi Köse Mihal, kızının düğününde biraraya gelen Osman Bey’le Bizanslı tekfurları barıştırmak istediyse de tekfurlar buna yanaşmadılar. Diğer taraftan tekfurlar, Köse Mihal’i kendilerinden yana çekmek için çok gayret sarfetmelerine rağmen başaramadılar.
Tam bu sıralarda Bilecik tekfurunun oğlu ile Yarhisar tekfurunun kızının düğünleri kararlaştırılmıştı. Birbirleriyle anlaşan tekfurlar, Köse Mihal ile Osman Gazi’yi de düğüne davet ettiler. Amaçları Osman Bey’i tuzağa düşürerek öldürmekti.
Aslında Bilecik tekfuru ile Osman Gazi’nin araları çok iyi idi. Kadim dostlukları dolayısıyla, Osman Gazi, her yıl yaylaya çıkarken, taşınması zor mallarla ağırlıkları emanet olarak Bilecik kalesine bırakırdı.
Tekfurların, düğüne davet ettikleri Osman Gazi’yi öldürüceklerini haber alan Köse Mihal durumu Osman Gazi’ye bildirdi. Bunun üzerine Türkler de mukabil tedbirlerini aldılar. Osman Gazi, daveti kabul etti ve düğün hediyesi olarak da Bilecik tekfuruna bir kuzu sürüsü gönderdi. Ayrıca davete verdiği cevapta, aşiretin düğünü müteakip yaylaya çıkmak mecburiyetinde olduğunu bildirerek, eskiden beri olduğu gibi, kıymetli eşyalarının muhafaza edilmek üzere kadınlar vasıtasıyla Bilecik kalesine gönderilmesine müsaade edilmesini istedi.
Eline güzel bir fırsat geçtiğini hesaplayan Bilecik tekfuru, bu isteğe çok memnun oldu. Düğün Bilecik’e birkaç saat mesafedeki Çakırpınarı mevkiinde yapılacaktı. Bilecik tekfuru ile askerleri düğün günü Çakırpınarı’nda toplandılar. Kalede az sayıda muhafız kalmıştı. Osman Gazi, aşiretin ağır eşyası yerine atlara silah yükletti. Kırk kadar yiğit gaziyi de kadın kıyafetine sokarak eşyalarla birlikte Bilecik’e gönderdi. Bu gaziler, düğün münasebeti ile boş kalacak olan kaleyi ele geçirmekle görevlendirildiler.
Gaziler tam zamanında harekete geçerek, Bilecik kalesini ele geçirdiler. Kalenin zaptedildiği haberi ulaşan Osman Gazi, yanındaki diğer askerlerle, Kaldırık Derbendi denilen yerde düğünden dönen Bilecik tekfuruna pusu kurdu. Çıkan çatışmada Bilecik tekfuru hezimete uğradı. Düğün halkının pek çoğu ile tekfur ve maiyyeti katlolundu. Zaman geçirmeksizin Yarhisar üzerine saldırıya geçen Osman Gazi kaleyi ansızın kuşatarak zabtetti. Geline ait bütün eşyalar ganimet olarak alındıktan sonra Bilecik’e dönüldü (1298).
Osman Gazi, adını Nilüfer olarak değiştirdiği Yarhisar tekfurunun kızı Holofira’yı oğlu Orhan Bey’e nikahladı. Şehzade Süleyman’la Murad Hüdavendigar Han bu hanımdan dünyaya gelmiştir. Nilüfer Hatun, Bursa ovasmdaki akarsu üzerine kendi adı ile anılan bir köprü inşa ettirmiştir. Akarsu bugün Nilüfer çayı olarak anılmaktadır.
İnegöl Kalesinin Fethi
Bilecik kalesinde ordugah kuran Osman Gazi, bu iki kalenin Türkler tarafından fethi ile şoke olan ve maneviyatları sarsılan düşmana aman vermemek için Turgut Alp’i vakit geçirmeden İnegöl üzerine gönderdi.
İnegöl tekfuru daha önce, Osman Gazi’ye karşı yapılan ittifakta yer almış ve Karacahisar tekfuru ile ikizce savaşında müslümanlara mağlup olmuştu. Turgut Alp, gaziler ile kuşattığı İnegöl kalesini, düşmana göz açtırmadan ele geçiriverdi. Osman Gazi’nin de kalenin fethine geldiği rivayet olunmaktadır (1299). Turgut Alp, kale tekfuru ile alınan ganimetleri Osman Gazi’nin huzuruna getirdi. Osman Gazi de bu ve önceki savaşlarda alınan ganimetlerin bir kısmını alıkoyduktan sonra, kalanını gazilerine dağıttı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.