Büyük İstanbul Zelzelesi (kıyâmet-i suğrâ), Şehrin Harap Olması ve Yeniden İmarı
Büyük İstanbul Zelzelesi (kıyâmet-i suğrâ), Şehrin Harap Olması ve Yeniden İmarı
II. Bayezid devrinin İstanbul’u, siyasi bakımdan bir istikrar devresi yaşamışsa da, saltanatının sonlarına doğru, şehirde meydana gelen zelzeleler, su baskınları, yangınlar ve fırtınalar büyük tahribata yol açmıştır.
1488 yılında vukua gelen bir zelzele, asıl büyük zelzelenin habercisi olmuştur. Bu zelzele sonucu, büyük tahribata uğrayan şehirde, ertesi yıl çıkan müthiş fırtına ve selden birçok binalar yıkılmış, Sultan Ahmed’de tophane olarak kullanılan Gün Görmez kilisesi yıldırım isabetiyle infilak edince, civardaki birkaç mahalle harabe haline gelmiştir. Yine bu yıl içinde meydana gleen başka bir zelzele ile de, bazı camilerin minareleri yıkılmıştır.
İstanbul’da asıl büyük tahribatı yapan zelzele, 1509 yılında olmuştur.
14 Eylül’de başlayan ve 45 gün süren bu zelzele, tarihte “kıyâmet-i suğrâ (küçük kıyamet)” olarak anılmaktadır.
Bu müthiş zelzelede,
– Şehir içinde 109 cami ve mescid ile 1.000’den fazla ev yıkıldı.
– Ayrıca, bütün camilerin minareleri devrildi.
– Surlarda da büyük tahribat meydana geldi.
– Eğrikapı’dan Yedikule ve İshak Paşa kapısına kadar olan surlar onarılamayacak hale geldi.
– Saray kapılarının da tahrip olduğu zelzelede, Fâtih Camii ile darüşşifa ve imareti, medreselerin de önemli bir kısmı, yıkıldı.
– Yine Bayezid Camii’nin kubbesi de hasara uğradı ve Karaman semti tanınmayacak hale geldi.
– Zelzele esnasında denizde de büyük dalgalar oldu. Surları aşarak şehre giren dev dalgalar sokaklarda büyük tahribata ve korkuya sebep oldu. Halk panik içinde, boş arazilere ve kırlara kaçmış idi.
– Padişah da, saray bahçesinde yapılan çatma odalara taşınmış, on gün sonra da Edirne’ye gitmek zorunda kalmıştı.
– Zelzelelerde binlerce insan ve çok sayıda hayvan telef olmuştu.
Bir harabe haline gelmiş olan İstanbul’u imar etmek için hemen harekete geçildi. II. Bayezid, bir at divanı tertip ederek payitahtın yeniden imarı için, her 20 evden bir kişi görevlendirdi ve her eve 22 akçelik bir vergi konuldu. Daha sonra, ücretli ameleler getirilerek İstanbul’a sevkedildi. Böylece, Anadolu’dan 37.000 kişi, Rumeli’den de 29.000 kişi toplanmıştı. Bunların yanısıra, 3.000 kadar da duvar ustası ve marangoz görevlendirilmiş, yeniçeri ağasının nezâretinde 8.000 yaya ve 3.000 müsellem de kireç yakmakla vazifeli kılınmıştı.
Mimar Muradzade Hayreddin’in nezaretinde, yaklaşık üç ay süren, bu büyük onarım çalışmaları sırasında, İstanbul ve Galata surları, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Anadolu ve Rumeli hisarları, Çekmece köprüleri ve şehrin bütün mahalleleri yeniden yapılmış ve tamir edilmiştir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.