Fâtih Devrinin Özellikleri
Fâtih Devrinin Hususiyetleri
Yaklaşık 31 yıl saltanat süren Fâtih devrinde, siyasi ve askerî faaliyetler geniş bir şekilde ele alınmıştır. Devletin dahilî durumu ile idari, ekonomik ve ticari icraat ise bu eserimizin V ve VI. ciltlerinde geniş olarak yer almaktadır.
Devrinde vukubulan fetihler ve kazanılan toprakların iskânı, padişahın üzerinde durduğu başlıca mevzulardan biri olmuştur. Öncelikle, İstanbul’un Türklerle meskun bir hale getirilmesi için geniş çaplı bir çalışma yapmıştır. Fetihten önce yaklaşık 50 bin Rum ailenin oturduğu İstanbul, fetih sırasında hayli tenhalaşmıştı. Bu yüzden, Fâtih, Anadolu’dan pek çok nüfusu, Rumlardan kalan emlâka yerleştirmiş, hatta cebrî sürgünler yapılmıştır. Mahmud Paşa ile Rum Mehmed Paşa tarafından Karamanili’nden yapılan sürgünler, çeşitli şikayetlere de sebep olmuştur. Fâtih, bir yandan da, bir kısım Rumların da İstanbul’a dönmesini sağlamıştır. Hatta bu dönenlerden zadegan gençlerini sarayına alarak yetiştirmiş ve daha sonra ordu ve idarede kullanmıştır. Otlukbeli savaşı sırasında şehid olan Rumeli beylerbeyisi Has Murad Haşa ile Rodos’u kuşatan Mesih Paşa, İslâmi bir terbiye ile yetişen bu gençlerin başta gelenlerindendir. Ayrıca Avrupa’ya kaçan fakat sonra geri dönen Manuel Palelogos da İstanbul’a döndükten sonra, gümrük iltizamını üzerine almıştır.
Padişah, İstanbul’u fetihten sonra, bütün Rumları birleştirici bir rol oynamıştır. Patrikhaneyi serbest bırakmak ve bir kısım bağışlarda bulunmakla, Ortodoks Rumları İtalyan Katoliklerle papanın tasallutundan kurtarmıştır.
Fâtih, aynı zamanda İstanbul’da pek çok imar faaliyetlerine girişmiş ve maliyeye bir hayli külfet getirmiştir. Ayrıca paranın ayarının zaman zaman düşürülmesi de, ekonomik hayatı etkilemiştir. Hatta bunun, imparatorlukla geniş ekonomik ilişkiler içinde bulunan İran’da bile olumsuz etkileri görülmüş ve İran bu hususta şikayetlerde bulunmuştu. Fâtih, tuz, sabun ve mum gibi bir kısım zaruri ihtiyaç maddelerini iltizama vererek tekelciliğe yol açmıştır. Onun bu gibi icraatı çeşitli hoşnutsuzluklara sebep olmuştur.
Bu devrede, ülkede iktisadi durum, imar faaliyetleri gibi hızlı bir gelişme göstermiştir.
- Devletin hemen her bölgesi ve şehirleri arasında canlı bir ticari mal mübadelesi gerçekleşmiştir.
- Batı Anadolu’nun pamuklu sanayii, Ankara ve Kastamonu’nun sofu, Bursa ve İstanbul’un ipeklisi, Selanik ve İstanbul’un çuhası ile Edirne’nin ayakkabı sanayii büyük bir gelişme göstermiştir.
- Fâtih iç ticaretin ve ticari mübadelenin yanısıra Avrupa ile olan ticarete de büyük bir önem vermiştir.
- Türk tacirlerinden % 2, yabancılardan ise % 4 vergi şartını koymuştur.
- Arabistan yolu ile Hindistan, Dubrovnik yolu ile Floransa ticareti hayli gelişme göstermiştir.
- Bu dönemde Bursa önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Burada İran ipeği, Avrupa yünleri ile değiştiriliyor, Mısır’dan Hint baharatı, şeker ve pirinç getiriliyor, tahta, demir ve Bursa kumaşı ihraç ediliyordu.
- Antalya ise ticari bir antrepo halini almıştı.
- 1479’a doğru İstanbul gümrük bölgesi üç yıl için 13 milyon, Bursa gümrüğü 700.000, Antalya gümrüğü de 150.000 akçe gelir sağlamıştı.
Fâtih’in son saltanat yılında hazinede ikibuçuk milyon altın hazır durumda idi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.