İlk Türk Devletlerinde Ekonomi

21 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

İLK TÜRK DEVLETLERİ’NDE EKONOMİ

Tarih boyunca toplumların en önemli ihtiyaçları beslenme, barınma, giyim ve yaşama arzusu olmuştur. İnsanlar arasındaki bu ilişkiler ağı ekonomiyi doğurmuştur.
Türklerin ekonomik anlayışı konargöçer yaşam tarzı çerçevesinde gelişmiştir.
Türklerde ekonomik hayat hayvancılığa dayanmaktaydı. At ve koyun, en çok beslenen hayvanlardı. Bunlardan başka sığır ve deve de beslenirdi.

Türklerde yiyecek ve içecekler

Türkler besledikleri hayvanların etinden sütünden derisinden faydalanırlardı.
Kısrak sütünden yapılan kımız darıdan yapılan beyni – bekni ve boza, Çincede “lo” adı verilen yoğurdun kiraz veya kayısı ile karıştırılmasıyla yapılan içecek Hunlar arasında oldukça yaygındı. Sütlü darı, peynir, yoğurt, yahni de yemekler arasında idi.

Tarım

Türkler hayvancılığın yanında tarımla da uğraşmışlardır. Tarım için daha çok akarsu boylarındaki ovalar seçilmiştir. “Tarla” ve “ekin” Türkçenin en eski kelimeleri arasındadır. Türk toplumunda tarıgçı/tarıdacı adıyla anılan bir çiftçi kesimi de bulunmakta idi.

Türklerin arpa, buğday, mısır ve darı ekip biçtikleri, üretilen buğdayları değirmenlerde un haline getirdikleri bilinmektedir.

BİLGİ NOTU:

Türklerde en önemli tarım aletleri, saban, orak ve düven dir.

Tarım alanında en ileri giden devlet Uygurlardır. Uygurlar; kavun, karpuz, üzüm yetiştirerek pekmez ve şarap imal etmişlerdir. Tarıma önem veren Uygurlar sulama kanalları açarak bahçe ve tarlaları sulamışlar ve bu sularla su değirmenleri işletmişlerdir.

BİLGİ NOTU:

Türklerde her ne kadar tarım deyince Uygurlar akla gelse de, özellikle Köktürk Hükümdarı, Kapkan Kağan’ın Çin’den vergi olarak 1250 ton tohumluk buğday ile üç bin adet tarım aleti alması Türk Devletleri’nde tarıma bakış açısını göstermesi bakımından önemlidir.

Türklerde Giyim Kuşam

Türkler giyim eşyası olarak koyun, kuzu, sığır, tilki vb. hayvanların derilerinden, deve ve koyunların yününden, keçilerin kıllarından faydalanmakta idiler.
Yünlü kumaş ve keçelerden iç çamaşır elde eden Türkler, fazla olanları ihraç ederlerdi.

BİLGİ NOTU:

Seyehatnamelerde Uygurların samur derileri, beyaz keçeleri ve süslü kumaşlarının çok ünlü olduğu, Uygurların kürk ve süslü şapkalar giymeyi çok sevdikleri dile getirilmektedir.

İlk Türk Devletleri’nde Vergi

İlk Türk Devletleri’nde askerlikten sonra gelen en önemli devlet meselesi vergi konusuydu. Hunlar kendilerine bağlı büyük ticaret şehirlerinden gecikme cezalarıyla birlikte vergileri toplamaktaydılar.
Köktürklerde hakan adına vergi tahsil eden devlet memurlarına “tudun” adı verilmekteydi.
Turfan Uygurlarında “ağıcı” denen devlet memurları genel olarak halktan “toprak, mesken, hayvan” vergileri topluyorlardı.

Silah üretimi ve ekonomi

Türkler, aynı dönemi paylaştıkları diğer topluluklara göre silah üretiminde ileri bir teknolojiye sahipti. En önemli zanaat dalı demir işleyiciliğiydi.
Maden işciliğinde ileri giden Türkler hem kendi silah ihtiyaçlarını karşılamakta hem de bu işin ticaretini yapmakta idiler.

BİLGİ NOTU:

Türklerde demir işlemeciliğinin yanı sıra; bakır, bronz, altın işleyiciliği de dönemlerine göre oldukça gelişmiştir.

Türkler ticarette daha çok hayvan ve hayvan ürünleri satar, karşılığında tarım ürünleri ve kumaş alırlardı.

İpek Yolu ve Türk Devletleri

Tarihi İpek Yolu’nun Orta Asya kısmı Hunlardan itibaren 7000 yıl süreyle Türk devlet ve topluluklarının elinde kaldı. Ticarete önem veren Türkler bu yolu daima güvenlik altında tutmaya çalışmışlardır.

Asya Hunları, Köktürkler ve Uygurlar Çinlilerle; Köktürk ve Avrupa Hunları da Bizanslılarla ticaret anlaşmaları yapmışlardır. Bu durum ticaretle birlikte siyasi ilişkilerin gelişmesine neden olmuş kültürel hayat da canlanmıştır.
Doğu – Batı ülkeleri arasında önemli bir yol olan İpek yolu’nun ticari malları kağıt, çini, cam ve ipek idi.

Türklerde Ekonomi

Kürk Yolu

Adını, yapılan ticaret ürünlerinden alan Kürk Yolu Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayarak Altay– Sayan Dağları üzerinden Çin’e ulaşıyordu İpek Yolu’na kuzeyden paralel uzanan bu yolun asıl ticaret malları sincap, sansar, tilki, samur, kunduz, vaşak vb. ha yvan kürkleri idi.

BİLGİ NOTU:

Türklerde ticari faaliyetler yerleşik hayatı oldukça geliştirmiştir. 424 – 452 yılları arasında Talas ve Çu Nehirleri havzasında 400 kadar şehir ve kasaba kurulmuştur.

Türk Devletleri arasında yer alan ve Doğu Avrupa’da kurulan Hazarlar ticarette oldukça ileri gitmişlerdir. VII. ve X. yüzyıllarda ülkelerinden geçen ticaret yollarının güven ve asayişini sağlayarak bölgede “Hazar Barış Çağı”nı yaşatmışlardır.

Ticari Ödeme Modelleri

Ticarette en önemli unsurlardan birisi de mal veya hizmet karşılığının şeklidir. Türklerde en yaygın uygulama biçimi mal veya hizmet karşılığı mal takası şeklinde ayni ödemelerdir.

Ayrıca Uygurlarda ödeme aracı olarak böz (mühürlenmiş kumaş materyaller) ve Kuanpoyu (resmi formatta bez / kumaş) kullanımının yanı sıra madeni paralar altın, gümüş ve bakır paralardır. Uygurlar aynı zamanda kâğıt parayı da kullanmışlardır.

BİLGİ NOTU:

8. yüzyılda Uygurlarda kullanılan kâğıt paraya “Çav” adı verilmekte idi. Kağıt paranın kullanılması Uygurlarla bilikte Türk – Moğol Devletleri’nin ticaret hayatına büyük kolaylıklar getirmiş ve kağıt paranın uluslararası yaygınlaşmasında Uygurlar önemli rol oynamışlardır.

Değerini koruyan Ürün

İpek böceğinin anavatanı Çin’dir. Rivayete göre M.Ö. 2600’lerde hüküm süren Çin İmparatoru Hoang – Ti zamanında saray
bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediğini ve sonra koza ördüğünü fark etmiş. Bu durum üzerine imparator, bu kurdun hayatının incelenmesini emretmiş ve bu görevi eşi Kraliçe She-Ling-She’ye vermiştir. Kraliçe, uzun zaman yaptığı tetkikler neticesinde bu kozadan ipek çekilebileceğini ve bunun da dokumacılıkta kullanılabileceğini tesbit etmiştir.
Çin’de saygın bir uğraş olarak, yüzyıllar boyunca büyük bir gizlilik içinde yürütülen ipek böcekçiliği, ülkeye ün kazandırmış
ve büyük bir gelir kapısı aralamıştır. Çin, bu değerli hazineyi kaybetmemek için yüzyıllar boyunca bir takım katı kurallar uygulamıştır.
Öyle ki; bu sanatın ülke dışına çıkmasına göz yuman ya da yardım edenler bir dönem ölümle cezalandırılmıştır. Ancak
M.S. 149 yılında Türkistan’da bulunan Hotan Eyaleti Hakanı’nın bir Çin prensesi ile evlenmesi, ipekçiliğin Çin sınırları dışına taşmasına sebep olmuştur. III. yüzyılda Çin’in başkentinde ipek, ketenden iki kat daha pahalıydı.
Roma’da IV. Yüzyıl başında 1 kg boyanmış ipek için 400 altın dinar ödeniyordu. VIII. yüzyılda Bizans’ta bile ipek hala altınla ölçülüyordu.
İpek öneminden dolayı aynı zamanda takas aracı olarakta kullanılmıştır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarihte İlkler