İlk Türk Devletlerinde Hukuki Yapı

19 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

İlk Türk Devletleri’nde Hukuki Yapı

Türkler, tarih boyunca birçok devlet kurmuşlardır. Bu devletlerin başında bulunan hükümdar inanışa göre Tanrı tarafından özel olarak görevlendirilmişti. İnanışa göre Tanrı’nın emri adaletli bir yönetim idi ve bu da adalet sisteminin çok iyi olmasıyla sağlanabilirdi.
Bundan dolayı Türkler adalet sistemine çok önem vermişlerdir.

Türk Devletleri’nde adalet sisteminin başında kağan bulunurdu.

Kağan ölüm cezası dahil her türlü cezayı verebilirdi.

Türklerde sosyal düzeni sağlamak için mahkemeler vardı. Bu mahkemelerden bir bölümü siyâsi meselelerle ilgilenirdi. Yargu adı verilen bu mahkemelerin başında kağan bulunurdu. Yargu aynı zamanda yüksek mahkeme idi.

Bir de yalan ve hırsızlık başta olmak üzere adi meselelere bakan mahkemeler vardı. Bu mahkemelerin başında ise yargan (yargucı) bulunurdu. Eski Türk Devletleri’nde suçlular en ağır şekilde cezalandırılırdı.

Bu cezalardan bazıları şunlardır:

Adam öldürmenin cezası idamdı.
Hırsızlık, hayvan kaçırma yasaktı. Ele geçirilen soyguncu suçüstü yakalanırsa öldürülür, malına el konulur ve aile fertlerinin hürriyeti kısıtlanırdı.
Ciddi tehlike olmadıkça ok ve yay kullanmak yasaktı.
Barış zamanı başkasına ok çekmenin cezası ölümdü.
Zinanın cezası idamdı.
Irza tecavüz en ağır suçlardan sayılıyordu.
Ordudan kaçanlar ve vatana ihanet edenlerin cezası ölümdü.

Kaynak: Türk Milli Kültürü
Pr. Dr. İbrahim KAFESOĞLU

BİLGİ NOTU: 

İlk Türk Devletleri’nde göçebe yaşamdan dolayı uzun süreli hapis cezası verilmezdi. En uzun süren hapis cezası on günü geçmezdi. Yine Türk Devletleri’nde suçluların cezalarının anında devlet tarafından verilmesi “kan gütme” geleneğine yer bırakmıyordu.

Adalet mekânizmasının tesisine önem veren Türkler suçları ikiye ayırmışladır.

1. Hafif suçlar
2. Ağır suçlar

Vatana ihanet, adam öldürme, devlete isyan ve bazı hırsızlık türleri ağır suçlardan sayılmakta olup cezası idamdı.
Türkler, suç işleyen bir kişiye ceza verdiği gibi yakınlarına da bazı kısıtlamalarda bulunuyordu.

BİLGİ NOTU:

Nüfus sayımı, vasiyetname, evlat edinme evlilik ve boşanma gibi yazılı vesikalardan anladığımız kadarıyla Köktürk ve Uygurlarda çok gelişmiş bir hukuk sistemi vardı.

AİLE HUKUKU:

Türklerde aile müessesesine oguş adı veriliyordu. Fertler evlenirken mutlaka birbirine denk insanlardan seçilirdi ve aile müessesesi bir törenle kurulurdu.

Evlilik sonucu meydana gelen çocuklar babanın velayeti altındaydı. Ayrıca Türklerde aile bireyleri arasında mal ayrılığı anlayışı vardı.
Buna göre kadın kendisine ait olan bir malı istediği gibi tasarruf edebiliyordu.

Çok sık görülmese de boşanma Türklerde de vardı ve iki tarafın rızası ile boşanma gerçekleşiyordu.

Miras hukukuna gelince anne ve babanın mirasından erkek ve kız çocuklar eşit olarak yararlanırlardı.

Yalnız baba hayatta iken evlenen ve babadan mal alan erkek çocukla yine baba hayattayken evlenen ve çeyiz alan kız çocuk ayrıca mirastan pay alamıyorlardı. Çünkü onlar zaten haklarını almışlardı.

BİLGİ NOTU:

Türk Devletleri’nde yerleşik hayata geçen ilk devlet Uygurlar olunca Türk hukuk sistemine Uygurlarla birlikte yeni kavramlar girmiştir.

Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

Mal edinme
Kiraya verme
Satış sözleşmesi
Parayı faize verme
İş Sözleşmesi
Ortaklık
Vakıfname
İpotek senedi

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Çağdaş Dünya Tarihi Soru Cevap