İstanbul’un Resmen İşgali

29 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

İSTANBUL’UN RESMEN İŞGALİ (16 Mart 1920)

Mebusan Meclisi’nin Misakımilli kararlarını alması işgal güçlerini rahatsız etmiştir.
Meclisin açılması, mebus seçimlerinin yapılmasına karşı çıkmayan İtilaf Devletleri tavırlarını değiştirmiştir.
16 Mart 1920’de resmen işgale başladılar. İşgale giden yol zaten açılmıştı. Misakımilli’nin yayınlanması üzerine baskıyla meclisi aldığı kararlardan döndürmeye çalışmışlar. Bu olmayınca hükümete baskı yapmaya başlamışlardı. Baskılara dayanamayan Ali Rıza Paşa Hükümeti 3 Mart 1920’de istifa etti. Yerine Salih Paşa Hükümeti kuruldu. Salih Paşa’ya da aynı baskılar yapıldı. Ancak Salih Paşa direndi.

İtilaf Devletleri 15 Mart 1920’de 150 kadar aydını tutukladı. Bunlardan bir kısmını Malta’ya sürgüne gönderdiler.
Mebuslardan, asker ve sivil bürokratlardan kaçabilenler Anadolu’ya geçtiler. Milli Mücadele ’ye katıldılar.

➥ İstanbul’un işgali TBMM’nin açılmasına zemin hazırlamıştır.

İşgal güçleri, Türk Ocağı’nı, Şehzadebaşı Karakolu’nu bastılar. Yataklarında uyuyan 5 Türk askerini şehit ettiler.
Eski Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın evini basarak giyinmesine bile fırsat vermeden alıp götürdüler.
Mevcut Harbiye Nazırı Fevzi Paşa’nın göğsüne süngü dayadılar.
İstanbul’da sıkı yönetim ilân eden İngilizler işgalin esaslarını şöyle açıklıyorlardı.

İşgal geçicidir.
İtilaf Devletlerinin niyeti Saltanat ve Hilafetin gücünü kırmak değildir. Aksine artırmaktır.
Anadolu’da isyan çıktığı ve Hristiyanlar katledildiği vakit İstanbul Türkler’den alınacaktır.
Herkesin saltanat makamından gelen emirlere uyması gereklidir.

Halide Edip Hanım’ın Sultan Ahmet Mitinginden

“Ey Türk ve Müslümanlar!
Bugün gözlerimizin önünde öteyi görmeye engel olan bir karanlık var. Bu karanlık belki aylar, belki de yıllarca devam edebilir. Fakat Türk ve Müslüman dünyası, elbette bir sabaha kavuşacaktır. Ufkumuzda güneş doğacak ve ortalığı aydınlatacaktır.
Türk istiklâl güneşi, şimdi sapsarı olan benizlerimize taze bir pembelik, ümit, saadet ve zafer getirecektir. Gözlerimizi, bu güneşi görmeye alıştırmalıyız. Fatihlerin Yavuzların, Kanunilerin ülkesi, istiklâlsiz kalamaz. Mithat Paşaların, Namık Kemallerin, Tevfik Fikretlerin vatanı, asla özgürlükten mahrum edilemez.
Birbirimize ellerimizi uzatalım. Tek bir hedefe, yalnız Türk özgürlük ve bağımsızlık gayesine doğru yürüyelim…”
27 Mayıs 1919

İşgal Karşısında Mustafa Kemal ve Heyetitemsiliye’nin Tutumu

Mustafa Kemal Paşa 16-17 Mart tarihlerinde peş peşe çektiği telgraflarla alınacak önlemleri mülki ve askeri erkana bildirdi.
İşgaller (İstanbul’un İşgali) İtilaf Devletleri temsilcileri, bütün tarafsız devletlerin dış işleri ve meclisleri nezdinde telgraflarla protesto edilecektir.
İstanbul ve yabancı resmi yerlerle bütün görüşmeler geçici olarak kesilecektir.
Hristiyan azınlığa dokunulmayacaktır.
Asayiş ve huzuru bozan halk ve kişiler ayrıma tabi tutulmadan cezalandırılacaktır.
Birlik ve beraberliği sağlamak için çalışılacaktır.
Olumsuz her türlü propagandalar önlenecektir.
Askeri ve sivil makamlar iş birliği yapacaktır.
Önemli telgraf merkezleri kontrol altında tutulacaktır.
Önemli mektuplar kontrol edilecektir.
Deniz ve hava yoluyla gelenler sıkı kontrol edilecektir.
Heyetitemsiliye’den habersiz ve izinsiz hiçbir resmi makam ve kişi İstanbul’la görüşme yapmayacaktır.
Telgraf memurları İstanbul’dan gelen haberleri yaymayacaktır. Anadolu’dan yapılan haberleri İstanbul’a ulaştırmayacaktır.
İşgalleri protesto için yazılan telgraflardan ücret alınmayacaktır.
Anadolu’daki İngiliz kontrol subayları rehin olarak tutuklanacaktır.
Gey ve Boğazı kapatılacaktır.
İngilizlerin geçebileceği yollar ve köprüler havaya uçurulacaktır.

Yorum :

Dünya kamu oyuna işgalin haksızlığı telgraf ve yayınlarla duyruldu.
Özellikle İtalyan temsilcilikleri vasıtasıyla protestolar bildirildi. Bu çalışmalar az da olsa Avrupa ve Amerika kamuoyunda haklılığımızın anlaşılmasına neden olmuştur.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
KPSS Tarih Kartları – 1