Macaristan’ın Semendire’ye Saldırısı ve Fâtih Sultan Mehmed’in Macaristan Seferi

28 Nisan 2014 tarihinde tarafından eklendi.

Macaristan’ın Semendire’ye Saldırısı ve Fâtih Sultan Mehmed’in Macaristan Seferi

Fâtih Sultan Mehmed, Uzun Hasan üzerine sefere giderken, bazı kalelerin kendilerine verilmesini istemek için gelmiş olan Macar elçisini, savaştan sonra kabul ve isteklerini reddetmişti. Bu arada, elçiler daha Macaristan’a dönmeden, padişah Mihaloğlu kumandasındaki akıncılara Macaristan’ı vurdurmuş, hatta Varat ve çevresini müthiş bir yağmaya tâbi tutturmuştu. Aynı tarihlerde 15.000 kişilik diğer bir akıncı kolu da Karniyol’a girmiş ve Macaristan ortalarına kadar ilerlemişti. Kefe kuşatması ve Kırım harekâtı devam ettiği bir sırada Malkoçoğlu Bali Bey, Macaristan’a sevkedilmişti. Tuna ile Sava’nın birleştiği yerden Macaristan’a giren Malkoçoğlu Bali Bey, Szerem ovasını yağmalamış, geri dönerken de Gırgıraoğlu adlı Macar kumandanının 10.000 kişilik birliği ile savaşa tutuşmuş; her iki tarafın da büyük zayiat vermesine karşılık, Türk akıncıları galip gelmişlerdi. Savaşta asıl mücadeleye katılan Hasan Beyoğlu İsa Bey, atından düşürülmüş, ancak Bali Bey kuvvetlerinin yetişmesiyle kurtarılmıştı.

Fâtih Sultan Mehmed, önce Kırım, hemen arkasından da Boğdan meselesi ile meşgul bulunduğu bir sırada, bir kısım stratejik ehemmiyeti haiz mevkileri ele geçiren ve tahkim eden Macar kralı, Osmanlı hududuna tecavüzle 1470 yılında inşa edilmiş olan Böğürdelen kalesini aldıktan başka (15 Şubat 1475), Tuna üzerinde Semendire’nin ele geçirilmesinde önemli rol oynayacak üç adet hisar inşa ettirmiş ve sefer hazırlıklarına başlamış idi. Fâtih, Boğdan seferinden avdet ederken, Mihaloğlu Ali Bey tarafından, Macarların Semendire’yi kuşattıkları haberi verildi.

Fâtih Sultan Mehmed, durumun nezaketini kabul ile, mevsimin kış olmasına rağmren, askerin yorgunluğuna aldırmadan Macaristan üzerine sefere karar verdi. Edirne’de iki hafta kadar kalabilen padişah, şiddetli soğuk ve kar fırtınalarına aldırış etmeden, kısa zamanda Tuna’ya ulaştı. Irmak kaim bir buz tabakası ile kaplanmış olduğundan, toplarla diğer teçhizatları nehrin üzerinden kolayca geçirdiler ve Macarların inşa etmiş oldukları kaleleri kuşattılar. Kalelerin etrafındaki hendeklerde bulunan suların da donmuş veya karla dolmuş olması, kuşatmayı büyük ölçüde kolaylaştırmakta idi. Macar muhafızlar, kendilerine yardım edilmesinden ümitsizliğe düştükleri için, hisarların en sağlam olanına çekilmişler, diğer ikisinin müdafaasına az asker bırakmışlardı. Bu yüzden bu iki kale kolayca alınarak yerle bir edildi. Üçüncü kale üç gün dövüldüğü halde ele geçirilemedi. Fâtih’in kaleyi havaya uçuracağını anlayan Macarlar, eşyaları ile Belgrad’a gidebilmeleri şartı ile kaleyi teslim edeceklerini bildirdiler.

Padişah bu şartları kabul etti ve hisarı ele geçirdikten sonra baştan başa yıktırdı.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.