Fâtih’in İkinci Bosna Seferine Çıkması

25 Nisan 2014 tarihinde tarafından eklendi.

Macarların Türk Topraklarına Saldırıp Yayçe’yi Ele Geçirmeleri Üzerine Fâtih’in İkinci Bosna Seferine Çıkması

Bosna’nın Osmanlı topraklarına bağlanması ve Türk hakimiyetinin Adriyatik kıyılarına ve Tuna nehrine dayanması üzerine, daha ziyade endişeye kapılan Macar kralı, papa ile temaslar aramaya başladığı gibi, Venedik ile de bir savunma ittifakı kurmuş idi. Nitekim Fâtih’in Bosna seferinden avdetini müteakip, bu ittifakın sonuçları daha iyi anlaşıldı.

Atina hazinesini ele geçirip, Mora’daki Venedik arazisine geçen bir Türk kölenin iadesi için yapılan talepler bir netice vermeyince, harekete geçen Osmanlı kuvvetlerinin Argos’u zaptı ve Lepanto arazisini işgali ile gelişip 16 yıl süren Venedik savaşları, Macar kralının tahrikleri sonucu başlamış oldu. Bu ittifaka güvenerek harekete geçen Arnavutluk beyi İskender Bey’in de ciddi bir tehlike teşkil etmesi, dikkatleri yeniden bu taraflara çekti.

Yapılan ittifak gereği, Türk ordusunun Bosna ve Hersek’ten dönüşünü müteakip, Aralık ayında Macarlar Bosna üzerine, Venedikliler de Mora’da taarruza geçtiler. Bosna’nın merkezi olan Yayçe üzerine üstün kuvvetlerle gelerek şehri kuşattılar. Mevsimin kış olması dolayısıyla yardım yapılamayan Yayçe’yi ele geçiren Macarlar, kale kumandanı Hürrem Beyle 200 kadar Türk askerini Macaristan’a götürdüler.

Durumun aleyhimize bir şekil almasına fırsat vermeyen Fâtih, Mahmud Paşa’Mora üzerine gönderdi. Venediklilerin tahrik ve teşvikleri sonucu isyan eden Rum şehirlerini birer birer teslim alan Mahmud Paşa, Türkler tarafından yıktırılan, fakat bu isyan sırasında Venedikliler tarafından yeniden yaptırılan Germe Hisarı’nı da zaptetti. Türk askerlerinin geldiğini gören Venedikliler, süratle gemilerine iltica ettiler ise de, hezimete uğramaktan kurtulamadılar. Turahanoğlu Ömer Bey’in de hazır bulunduğu Germe Hisar fethinden sonra Mora’daki diğer Rum şehirleri birer birer teslim oldular.

Diğer taraftan Yayçe üzerine hareket eden padişah, Germe Hisar’ından firar ile kurtulan bir Venedik gemisinin, Ege’de dolaşan esas donanmalarına katılıp, birlikte Midilli’yi kuşattıklarını öğrenince, Mora’dan zaferle dönen Mahmud Paşa’yı süratle Midilli üzerine göndermiş, kendisi de Sofya’da beklemeyi kararlaştırmıştı. Venediklileri istemeyen ada halkının da yardımı ile düşmanı kısa zamanda uzaklaştıran Paşa, Sofya’ya döndüğünde kış iyice yaklaşmıştı. Bu durum karşısında padişah Edirne’ye, sonra da İstanbul’a döndü.

1464 baharında, hazırladığı ordu ile Macarlar üzerine yeniden yürüyen Sultan II. Mehmed, Macarlar tarafından iyice tahkim edilmiş olan Yayçe üzerine geldi. Kale, şiddetli bombardımana tâbi tutulduğu ve surları iyice tahrip edildiği halde ele geçirilemedi. Macar kralının kuvvetli bir ordu ile, Türk ordusunun arkasını alacak geçitleri tutmak istediğini öğrenince de, Yayçe kuşatmasını Minnetoğlu Mehmed Bey‘e bırakarak, Macarlara fırsat vermeden, cebrî bir yürüyüşle geri çekildi. Türk ordusunu pusuya düşüremeyen ve geçitleri tutamayan Macarlar, İzvornik kalesini kuşattılar. Macar ordusunun niyetini anlayan padişah, Mihaloğlu İskender Bey’i beşyüz kişilik bir kuvvet ile buraya göndermişti. Macar kuşatması başlayınca da, kışın yaklaşması üzerine Sofya’ya çekildiği bir sırada, Mahmud Paşa’yı İzvornik’in kurtarılmasına gönderdi. Zor iklim şartlarına rağmen, kaleye önce haber ulaştıran Mahmud Paşa, daha sonra da bizzat yetişerek İzvornik’e girdi ve Türk ordusunun gelmekte olduğunu öğrenerek firar eden Macarları, Sava nehrine kadar kovaladı. Bu muvaffakiyetlerde, Macarlardan kaçmış olan Martoloslardan da faydalanmıştır. Maddi kayıp yanında, askerce de büyük bir zayiat veren Macar ordusundan, büyük ganimetlerle birlikte çok sayıda esir de alındı.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Çağdaş Dünya Tarihi Soru Cevap