Mahmud Paşa ile Gedik Ahmed Paşa’nın İçel Seferi
Mahmud Paşa ile Gedik Ahmed Paşa’nın İçel Seferi
Muktedir bir şahsiyet olan Mahmud Paşa, bu ikinci sadâretinin daha ilk günlerinde, mevsimin geç olmasını ileri sürerek Fâtih’i alıkoymuş, daha sonra Has Murad Paşa’nın maiyyetinde ikinci derecede bir mevkiye tayin edilmiş, hatta Otlukbeli savaşı öncesi Fırat nehrini tedbirsiz geçen Has Murad Paşa’nın mağlubiyetine seyirci kalmıştı. Ancak Uzun Hasan ile olan muharebede büyük yararlıklar göstermiş idi. Savaştan sonra, herşeyini kaybetmiş olan Uzun Hasan’ın takibine karşı çıkan Paşa, İstanbul’a döner dönmez sadrazamlıktan azledilerek, Edirne civarında bulunan Uzuncaova Hasköyü’nde (Havza) ikamete memur edildi (1474). Yerine Gedik Ahmed Paşa vezir-i âzam oldu.
Şehzade Mustafa’nın Eflatun Pınarı’nda Yusufca Mirza’ya mağlubiyeti üzerine, Pir Ahmed ile kardeşi Kasım Beyler İçel’e gelerek Silifke’yi ele geçirmiş ve şehrin civarına hakim olmuşlardı. Osmanlı devleti, Akkoyunlu gailesi ile meşgul olduğu için, Karamanoğulları’nın bu bölgedeki hakimiyetleri ile uğraşamamışlardı. Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’a dönünce, yeni sadrazamı Gedik Ahmed Paşa’yı Karamanoğulları’nın elinde bulunan toprakların istirdadına memur etti. Diğer taraftan, Otlukbeli savaşına, Uzun Hasan’ın yanında katılan Pir Ahmed ile Kasım Bey, hamilerinin kendilerine yüz vermemesi ve hatta mağlubiyetine sebep olmuş olmalarını ileri sürmesi üzerine İçel’e dönerek, Osmanlılara karşı ortak mücadeleyi kararlaştırmışlardı.
Konya valisi şehzade Mustafa’nın maiyyetinde askerî harekâtı idare eden Gedik Ahmed Paşa, barış yapmak istiyormuş gibi davranarak, Pir Ahmed Bey’e bir elçi gönderdi. Barış teklifini olumlu karşılayan ve elçiye bir eğlence ve ziyafet veren Pir Ahmed, gafil avlanmış; hemen yetişen Osmanlı kuvvetleri Karamanoğlu’nun bulunduğu Yellitepe’yi kuşatmışlardı. Ancak Pir Ahmed, kaçmayı başardı ve ailesi ile hazinesini sarp bir kale olan Minon’a gizledi. Ermenek’i karşı koymadan alan Gedik Ahmed Paşa, süratle Minon üzerine geldi ve toplarla tahrip ettiği kaleyi, muhafızı Yusuf’u kendi tarafına kazanarak ele geçirdi. Kalenin zaptedildiğini ve ailesinin Osmanlıların eline geçtiğini gören Pir Ahmed, intihar etmek için kendisini kayalıklardan aşağıya attı ise de, bir ağaca takılıkaldı. Bir süre hasta yatan Pir Ahmed, nihayet Uzun Hasan’m yanma gitti ve orada öldü. Ailesi ve çocukları İstanbul’a gönderildi.
Öte yandan Gedik Ahmed Paşa, Venediklilerin yardımı ile Silifke, Gorikos (Korkas) ve Sıgm kalelerine hakim olan Kasım Bey’in üzerine yürüdü. Silifke kalesini kuşatan Paşa, daha önce Osmanlı devletinin tayin etmiş olduğu ve daha sonra Kasım Bey’in lütufları sonucu, onun tarafına geçmiş olan kale muhafızlarını, suçlarının affedileceğini bildirerek elde etmeye muvaffak oldu. Barut mahzenini havaya uçuran muhafızlar, kalenin Osmanlılar tarafından işgal ve zaptını temin ettiler (1474). Kasım Bey ise, yine kaçmaya muvaffak oldu. Gedik Ahmed Paşa’nın bu seferi ile İçel sahili ve kaleleri Osmanlı devletine bağlanmış oldu.
Gedik Ahmed Paşa, Niğde ve Kayseri arasında bulunan Develihisar üzerine yöneldi. Ancak, bu kaleyi bizzat almak isteyen şehzade Mustafa yolda hastalandı ve yerine Niğde beyi Koçu Bey’i memur etti. Kale muhafızı Atmaca Bey, şehzade Mustafa gelirse hisarı teslim edeceğini, yoksa çarpışacağını bildirdi. Develihisar’ı gelip bizzat alan şehzade Mustafa, uzun zamandır çektiği böbrek hastalığından kurtulamayarak, Niğde yakınlarındaki Bor Pazarcığı’nda vefat etti. Babasının emri ile Bursa’ya defnedildi (19 Ağustos 1474). Alim, fâzıl ve şair olan Mustafa, namlı bir silahşor ve kadınlara fazla düşkün bir şehzade idi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.