Osmanlı-Venedik Savaşının Yeniden Başlaması ve II. Bayezid’in İnebahtı Seferine Çıkması
Osmanlı-Venedik Savaşının Yeniden Başlaması ve II. Bayezid’in İnebahtı Seferine Çıkması
Fatih Sultan Mehmed zamanında uzun bir savaş devresinden sonra imzalanan Osmanlı-Venedik sulhu, II. Bayezid devrinde Cem Sultan hadisesi ile kısmen yaralar almış, Venedik Cumhuriyeti’nin düşmanca hareketleri karşısında, Osmanlı süvarileri, yukarıda da görüldüğü gibi, zaman zaman İtalya topraklarına akınlarda bulunmuşlardı. Diğer taraftan, Osmanlılar ile Venedikliler arasındaki gerginliği bilen Almanya ile papalık hükümeti, Osmanlıları tahrik ederek Venedik Cumhuriyeti ile yeniden bir savaş başlatmak istiyorlardı. Bu arada Osmanlılarla çeşitli ticari ilişkileri bulunan diğer küçük İtalyan devletleri de, bu tahrikatı körüklemekte idiler.
II. Bayezid, hem, bilhassa Mora’daki Rum ahaliyi Osmanlılar aleyhine çevirmek isteyen ve iki yüzlü bir siyaset takip eden Venediklileri cezalandırmak, hem de Mora’da gerçek Türk hakimiyetini temin etmek için buraya bir sefer yapılmasının zaruri olduğuna inanmakta idi. Küçük İtalyan devletleri ile Almanya’nın da Venedik ile mücadele halinde bulunması, Osmanlı devleti için iyi bir fırsat sayılabilirdi.
II. Bayezid, Venedik serhaddi hakkında iyi tecrübesi bulunan, ancak bu tarihlerde emekli olmuş olan yaşlı İskender Paşa’yı, Venedik devletinin Mora’ya yardım maksadını önlemek gayesiyle Kuzey Venedik topraklarına bir akın harekatına memur etti.
İskender Paşa, Dalmaçya sahilindeki, Venedik’e ait Zodine ve Zara taraflarına bir akın yaparak pek çok ganimet aldı. Padişah İnebahtı seferine çıktığı sırada da, İskender Paşa, Kuzey Venedik akınına gitti. Udine sahrasında ordugahını kurduktan sonra, Feriyol ile Karintiya arasındaki yolu keserek, düşmanın bu tarafla olan irtibatını kesti. Onbin süvari ve beşbin piyadeden teşekkül eden ordusunu üçe ayırarak, Venedik körfezine dökülen Aksu (Togliemento) ırmağını geçti ve etrafı müthiş bir şekilde vurdu. Daha sonra İsonzo nehrini de geçerek Venedik yakınlarına kadar sokulan İskender Paşa, yaklaşık 130 kadar kasabayı vurmuş, dönüşte İsonzo’nun taşması üzerine nehri güçlükle geçmiş, Aksu’yu geçtikten sonra ise, önlerini kesen düşmanla savaşıp muzaffer bir şekilde Bosna’ya dönmüştür.
Diğer taraftan, 1 Haziran 1499’da İstanbul’dan Edirne’ye hareket eden II. Bayezid, Yunanistan’a doğru ilerleyerek, Vardar Yenicesi’ne vardığında Rumeli beylerbeyisi Koca Mustafa Paşa’yı İnebahtı üzerine gönderdi ve şehrin hemen kuşatılmasını emretti.
Bu arada Anadolu beylerbeyisi de askerini toplayarak Gelibolu’dan Rumeli’ye geçmiş, böylece Osmanlı ordusunun mevcudu 63.000’i bulmuştur. Ayrıca irili ufaklı 300 gemiden teşekkül eden Osmanlı donanması da Gelibolu’dan Yunan sularına hareket etmişti (4 Temmuz 1499). Kaptan Küçük Davud Paşa’nın kumanda ettiği donanmada, Türk denizciliğinin hızlı bir gelişme temposuna girdiği bu devrin ünlü denizcileri de donanmalarıyla hazır bulunuyordu.
Kemâl Reis, Burak Reis, Kaptan Davud Paşa, Kara Hasan ile Herek Reisler bunların başlıcalarıdır.
Mustafa Paşa, Rumeli askeri ile İnebahtı surlarını kuşattıktan sonra, kale kumandanına teslim teklifinde bulunmuştu. Venedik amirali Zuono Mori, Türk teklifini reddettiği gibi, Osmanlı donanması hisar önüne gelmedikçe de onu vermesinin imkan dışı olduğunu bildirmişti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.