Paris Barış Konferansı
MONDROS MÜTAREKESİNDEN SONRA İTİLAF DEVLETLERİ’NİN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ YENİ PROJELERİ
Paris Barış Konferansı
Birinci Dünya Savaşı yıllarında İtilaf Devletleri Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda bir takım gizli antlaşmalar yapmışlardı.
Mondros Mütarekesi’nden sonra bu devletler bir yandan gizli antlaşmalar doğrultusunda ülkemizi işgal etmeye çalışırken, diğer yandan da dünyayı yeniden şekillendirmek üzere aralarında müzakereler düzenlemişlerdir. Bunlardan ilki 18 Ocak 1919’da toplanan Paris Barış Konferansı’dır. 32 devletin temsilcilerinin bir araya geldiği görüşmelerin gerçek yönlendiricileri İngiltere, A.B.D., Fransa ve İtalya idi. Savaş yıllarında aralarında anlaşarak işleri yürüten bu devletlerden yukarıda isimlerini belirttiğimiz dört büyükler, özellikle yakın doğuda Osmanlı topraklarını şekillendirme konusunda, aralarındaki görüş ayrılıkları yüzünden büyük sıkıntılar yaşadılar. Savaş yıllarında tasarlanan gizli paylaşma projeleri üzerinde önceden anlaşmışlardı ama savaştan sonra ortaya çıkan yeni durumlar nedeniyle uzlaşma sağlamaları kolay olmadı. Şimdi bunların özellikle bizi ilgilendiren kısımlarına kısaca temas edelim.
a) Gizli paylaşma projelerinden St. Jean de Maurienne Antlaşmasıyla İtalya’ya vaadedilen İzmir ve civarı, İngiliz-Yunan işbirliği ile şimdi Yunanistan’a münasip görülüyordu. Bu durum İtalyan-İngiliz ve İtalyan-Yunan ilişkilerinin gerginleşmesine sebep oldu. İtalya bu konuda diğer İtilaf Devletleri’nce de yalnız bırakıldı. Ancak görüşmelerin en ciddi problemlerinden biri buydu.
b) Yine gizli antlaşmalara göre, Osmanlı topraklarından kendisine büyük miktarda (Boğazlar, Karadeniz sahilleri ile Doğu Anadolu’nun tamamı) toprak ayrılan Rusya savaştan çekilmiş ve payına düşen toprakların kaderinin belirlenmesi de, İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştu.
c) Harbe sonradan katılan A.B.D’nin Başkanı Wilson ortaklarının tasarılarını zedeleyen barış ilkeleri yayınlamıştı. Zira bu ilkeler yenik devletlerin topraklarını paylaşmak yerine, sınırların milliyet esasına göre yeniden belirlenmesini öngörüyordu. Oysa Avrupalı ortakları Wilson’la aynı düşüncede değillerdi. Onlar birer emperyalist devletti. Aslında bu ilkeler, İngiltere ve Fransa’nın sömürgesi durumundaki milletlere de kötü örnek teşkil edebilirdi.
Nihayet bu görüş ayrılıkları yüzünden Amerika barış görüşmelerinden çekildi. İtalyanlar’a da fazla söz hakkı tanınmadı. Böylece Loyd Geoge ile Fransa başvekili Clemenceau dünyayı yeniden şekillendirme işini kendilerine münasip gördüler. Ancak Osmanlı topraklarının paylaşılması konusunda bu iki devlet adamının da anlaşması pek kolay olmadı. Görüşmeler oldukça uzadı. Tabi geçen zaman, teşkilatlanarak Milli Mücadele’ye hazırlanma bakımından en çok bizim işimize yaradı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.