Sultan 2. Murad’ın Kişiliği

15 Nisan 2014 tarihinde tarafından eklendi.

Sultan II. Murad’ın Şahsiyeti

Dimağının en genç ve velûd devresini Amasya gibi bir ilim ve kültür merkezinde geçiren Sultan II. Murad son derece iyi yetişmiş ve genç yaşta Osmanlı tahtına cülus etmişti. Otuz yıl gibi uzun bir saltanat devri yaşayan Sultan Murad, olgun bir idarecilik, faziletli ve ahlaklı bir hayat sergilemiştir. Başarılarla geçen saltanatında, cihad ve gazadan nisbeten geri kalmışsa da, imparatorluğun kökleşmesine, devlet teşkilatının sağlam bir temele yerleşmesine çalışmış, idareyi ve devleti sağlamlaştırıcı faaliyetlere ciddi bir ağırlık vermiştir. İlme ve fazilete aşık olan Sultan Murad, aynı zamanda eğlenceye, güzel şeylere ve avlanmaya da rağbet gösterirdi. Allah yolunda tehlikelere atılmaktan kendini esirgemeyen padişah, halkına karşı adil ve bağlı idi. Onların işleri ile bizzat ilgilenirdi. Eğlenceye olan düşkünlüğü dolayısı ile Edirne’ye çeşitli yerlerden sanatkarlar ve musikişinaslar gelmiştir. Hatta Timur’un sarayının tanınmış musikişinası Abdülkadir Merâgî dahi bir süre Edirne’de kaldıktan sonra, Semerkand’a geri dönmüştür.

Uzun süren bir karışıklık devresini güç bela düzene koyan Çelebi Mehmed’in ölümünü fırsat bilen Osmanlı devletinin düşmanları, genç padişah Murad’ın karşısına şehzade Mustafa’yı çıkarmakla, devletin varlığını ciddi bir tehlike ile karşı karşıya bırakmışlar, hatta bir kısım toprakları ele geçirmişlerdi. Bu durumdan tecrübeli devlet adamları sayesinde kurtulan II. Murad, batıda Bizans, Venedik ve Macarlarla daimi bir mücadele içine girmiş, Avrupa devletlerinin, Osmanlıları Rumeli’den atma fikrine karşı Varna savaşında zaferle üstünlük sağlayabilmiştir. Hemen her defasında yeminini bozan Karamanoğlu’na karşı insaflı davranması ve Anadolu’daki itidalli hareketi, hıristiyan devletlerine cesaret vermiştir. Sulhsever bir politika izlemesi, akit yolunu terketmemesi ve yeminlerine bağlı kalması, devletin zaman zaman maruz kaldığı tehlikelerin başlıca amilleridir.

Sultan Murad doğu siyasetini de ihtiyatla takip etmiştir. Timur’un tahripkar Anadolu harekatını, oğullarının da tekrarlamaması için, Anadolu’daki fetihlerini ileri bir dereceye vardırmamıştır. Ancak devrinde Anadolu’dan Rumeli’ye geniş ölçüde nüfus geçirilmiş ve Gelibolu’dan Tuna’ya kadar olan Balkanlar’da Türklerin yoğun şekilde iskanları gerçekleştirilmiştir.

Sultan II. Murad devrinin en dikkate değer tarafı ilim hayatıdır. Büyük bir ilerlemeye sahne olan ilim hayatı, onun alimlere verdiği değer sayesinde çok yükselmiş, Arabistan, Türkistan ve hatta Kırım’dan bir çok ulema, Osmanlı ülkesine geçmiştir. Bunlar arasında Molla Gürânî, Alaeddin Tûsî, Şerafeddin Kırımî, Alaeddin Semerkandî, Fahrü’l-A’zamî, Acem Sinan vb. sayılabilir. Devrinde, Mevleviler ile Bayramiye tarikatına mensup olanlar büyük bir itibar görmekte idiler. Bu devirde birçok ilmi eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerde tasavvuf ve Oğuz an’anesi konuları ağırlık kazanmıştır. Aynı zamanda Arapça ve Farsça’dan birçok eserlerin de tercümesi yapılmıştır. Sultan II. Murad devri, Osmanlı Türk kültürünün gelişmesi bakımından büyük bir değer taşımaktadır.

Sultan Murad’ın, altısı erkek, ikisi kız olmak üzere 8 çocuğu olmuştur. Oğullarından Ahmed, Alaeddin, Orhan ve Hasan kendisi hayatta iken ölmüştür. Ahmed ise Fatih tarafından boğdurulmuştur. Kızları ise Şehzade ve Fatma Sultanlardır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarih Sınavda Çıkacak Konular