Sultan Murad’ın Balkan İttifakına Karşı Hareketi; Bulgarların Savaş Dışı Bırakılması
Sultan Murad’ın Balkan İttifakına Karşı Hareketi; Bulgarların Savaş Dışı Bırakılması
Timurtaş Paşa Ploşnik’te bozguna uğradığında, Murad Hüdavendigâr, Yenişehir’de bulunuyordu. Bizans prenseslerinden birisi ile kendisi, diğer ikisi ile de iki oğlunu evlendirmek için görkemli bir saltanat düğünü tertip eylemişti. Yine aynı düğün toplantısında Yıldırım Bayezid’in üç şehzadesinin sünnet düğünleri de icra olunmakta idi.
Mağlubiyet haberi kendisine ulaştığında, hiç telaş etmedi. Hemen yapacağı askerî harekatın bir planını hazırladı. Vezir Ali Paşa’yı acele Edirne tarafına gönderdi. Ali Paşa, otuzbin kişilik ordusu ile, 1388 yılında Bulgar topraklarına girdi. Daha sonra, Anadolu beylerinden de yardım isteyen Murad Hüdavendigâr, ordunun Yenişehir ovasında toplanmasına dair ferman çıkardı.
Vezir Ali Paşa, Sırplarla Bulgarların yardım ihtimalini düşünerek, hızla hareket etti. Nadir Geçidi’nden geçerek Bulgaristan’a girdi. Timurtaş Paşa’nın oğlu Yahşi Bey’i, beşbin kişik bir ordu ile Pravadi üzerine gönderdi. Seri bir kuşatma ile hisardakilere göz açtırmadılar ve bir gecede kaleyi ele geçirdiler. Ali Paşa, Pravadi’nin fethini öğrendikten sonra, bütün ordusu ile Tırnova üzerine vardı. Burası da kısa bir zamanda fethedildi. Hemen arkasından Şumnu üzerine hareket edildi. Şumnu halkı, hiçbir direniş göstermeden, hisarın anahtarlarını Vezi Ali Paşa’ya teslim eyledi. Bu sırada, Murad Hüdavendigâr’ın da ordusu ile Gelibolu’ya geçtiği haberi geldi.
Bulgar kralı Susmanos, Türk ordusunun seri hareketleri önünde tutunmaya imkan bulamayarak Tuna kıyılarının en müstahkem kalesi olan Niğbolu’ya kapandı. Ali Paşa, önce Varna’yı ele geçirmek istedi ise de, Dobruca prensi İvanko’nun Venediklilerin dostu olması dolayısıyla, onların ricası üzerine kendilerine dokunulmadı. Ancak zaman kaybedilmeden Niğbolu üzerine varıldı. Gaziler, gelir gelmez kaleyi muhasara eylediler. Niğbolu’nun son derece müstahkem olması ve Bulgar kralı Susmanos tarafından savunulması, Osmanlıları hayli meşgul etti. Bu sıralarda Murad Hüdavendigâr da Bulgaristan’a girdi. Durumun ciddiyetini anlayan Susmanos, kalenin anahtarlarını Vezir Ali Paşa’ya teslim ettiği gibi, affedilmesi hususunda da ricalarda bulundu. Susmanos, Silistre’ye Türk muhafızlarının konulması ve birikmiş vergilerin verilmesi şartları ile sulh yaptı. Ali Paşa, Bulgar esirlere karşılık Hezargrad’ın verilmesini istedi. Ancak serbest bırakılmış olan kral, Hezargrad’ı vermediği gibi, Silitsre’ye de muhafız koydurmadı. Niğbolu’yu ise daha sıkı bir şekilde tahkim etmeye başladı.
Susmanos’un bu hilekar davranışı üzerine Ali Paşa, şiddetli bir saldırıya geçti. Önce, Silistre’yi ele geçirdi. Daha sonra Niğbolu üzerine vararak, Tuna kıyısındaki bütün kale ve kasabaları zabtetti. Niğbolu’yu birinciden daha sıkı bir şekilde muhafasara eden Vezir Ali Paşa, kaledekilere göz açtırmadı. Nihayet çaresiz kalan Susmanos (Şişman), kayıtsız şartsız teslim oldu. Kendisine sadece, Tırnova ve çevresi verilerek bir vali mesabesine indirildi. Bu harekat sonunda Tuna boyundaki bütün kaleler Osmanlılara geçmiş oldu (1388). Bu işgal ve fetih neticesinde Bulgar kralı Susmanos, hristiyan ittifakına katılamadı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.