Osmanlıda Toplumsal Yaşam (Sosyal Hayat)

18 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

TOPLUMSAL YAŞANTI

Osmanlı toplumunda günlük hayat; saray, şehir, köy ve göçebe hayatı olmak üzere dörde ayrılır.

Saray Hayatı:

Hanedan üyeleri ve yöneticilerin büyük bir kısmı yaşamlarını sarayda geçiriyorlardı.
Topkapı Sarayı, uzun yıllar devlet merkezi olarak kullanılmıştır. Bu saray; Birun, Enderun ve Harem olmak üzere üç bölümden oluşuyordu.

Birun’da sarayın dış hizmetlerine bakan görevliler bulunurdu.

Enderun, sarayın iç bölümü olup önemli görüşmelerin yapıldığı, divan toplantılarının düzenlendiği ve padişahın yabancı devlet elçilerini kabul ettiği yerdir.

Harem ise, padişahın aile yaşamını sürdürdüğüyerdir. Buranın baş sorumlusu Haremağası’dır.
Harem de aynen Enderun gibi eğitim – öğretim faaliyetlerinin yapıldığı bir okul gibidir. Bazen haremde kadınlar arasında eğlenceler düzenleniyordu.

Şehir Hayatı:

Ticarî hayatın ve kültürel etkinliklerin yaşandığı yerlerdir. Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler şehirlerde birlikte yaşıyorlardı. Şehirler mahallelerden oluşuyordu. Şehirlerin idaresinden kadı ve naibler, mahallelerden ise imam ve mahalle kethüdası sorumluydu.
Şehirlerde halk, akşamları cami, kahvehane ya da esnaf odalarında toplanırdı. Burada meddah, karagöz gibi eğlenceler tertiplenirdi. Kadınlar ise kendi aralarında ev toplantıları düzenliyordu. Nişan, düğün, sünnet gibi merasimlere çok önem veriliyordu.
Cuma günü tatildi. Şehirlerde yaşayan Yahudiler cumartesi günleri havralara, Hristiyanlar ise Pazar günleri kiliselere gidiyorlardı.

✍ Bu durum Osmanlı Devleti’nde geniş manada din ve vicdan özgürlüğünün olduğunu göstermektedir.

Şehirde halkın gündelik hayatı sabah namazı ile başlıyor ve akşam namazı ile sona eriyordu. Cuma günkü dinlenmenin dışında bayramlar, panayırlar ve şenlikler de dinlenme günü olarak görülüyordu.
Gündelik işlerde önemli bir yer tutan yemekler az maliyetli idi ve çok çeşitli yemekler yapılmazdı.
Yemek olarak daha çok pirinç, et ve sebze, içecek olarak da boza, pekmez, bal suyu kullanılırdı. Yemekler bir sini üzerine kalaylı taslarla konur ve yerde yenirdi.
Osmanlı şehir yaşamı zamanla kahvehane ile tanışmıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk kahvehane 1554’te İstanbul’da açıldı.
Kahvehaneler zamanla sohbet mekânları haline gelmiştir.
İş yerlerine yaya olarak gidiliyordu. İş yerleri hem imalâthane hem de satış yeriydi. Akşam olup güneş batınca bütün iş yerleri kapatılır ve iş yerlerinin güvenliğini artık gece bekçileri sağlardı.

Köy Hayatı

Köylerde temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktı. İmamlar ve kethüdalar köy yönetiminden sorumlu insanlardır. Yazın bağ ve bahçeleriyle uğraşılan köy hayatında kışın ise köy odalarında sohbetler yapıyorlardı. Cuma ve bayramlarda köylerde şenlikler yapılırdı. Ayrıca baharın gelişi de köylerde şenlik havasında kutlanıyordu.

Köyler genellikle beş altı haneden oluşuyordu. Çok daha büyük yerleşim birimleri olmasa  da, biraz büyük yerleşim yerlerine nahiye veya kaza deniyordu. Ama günlük yaşam köyden farklı değildi.
Köyler sadece Müslümanlara ait olabildiği gibi Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşadığı caminin yanında kiliseninde yer aldığı köyler vardı.

Konargöçer Hayat:

Göçebe olduklarından hayvancılıkla uğraşıyorlardı. Yaylak ve kışlaklarda yaşıyorlardı. Kurdukları çadırlarına ev veya yurt diyorlardı. Hayvancılık onların her şeyi idi. Hayvanlarının kıllarından yaptıkları çadırlarda oturuyorlar, yününden yaptıkları elbiseleri giyiyorlardı. Başlarında bulunan kişi aşiret beyi idi ve ona saygıları sonsuzdu.

Göçebeler çok hareketli bir yaşam sürüyorlardı. Bundan dolayı at ve deve onların vazgeçilmez ulaşım araçları idi.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarih Kodlamaları