Türklerde Yaşayış

17 Aralık 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Türklerde Yaşayış

Orta Asya’nın coğrafi şartlarına bağlı bir yaşam şeklini sürdüren Türkler göçebe bir hayat sürdürüyorlardı. Göçebe hayatın bir gereği olarak da hayvancılık onların temel geçim kaynaklarındandı. Hayvanlarının ihtiyaç duyduğu ot ve temiz havayı temin adına sık sık yer değiştiren Türkler, bu yer değişikliğinde attan çok istifade ediyorlardı.

At ve küçükbaş hayvancılık yâni koyun Türkler için adeta olmazsa olmazdı. Onların etinden, sütünden ve yününden istifade ettikleri gibi, at da onların en önemli binek hayvanıdır.

At ve koyun, Türklerin hayatına çok önceleri girmişti. Zira M.Ö. 2500’lere ait olduğu sanılan Afanasyevo Kültürü’ne ait olan kazılarda at ve koyun kemiklerine rastlanmıştır.

Türkler yine göçebe yaşamın bir gereği olarak yazın yüksek ve havadar olan yaylalarda, kışın ise kışlak adı verilen daha engin vadilerde yaşıyorlardı. Yaylalarda çadır, kışlıklarda ise genelde kerpiçten az da olsa ahşaptan yapılı evlerde oturuyorlardı.

Türkler temizlik anlayışına çok önem verdiklerinden dolayı evlerinde hamam bulunduruyorlardı.

Türklerdeki bu göçebe yaşam şekli Uygurlara kadar devam etmiş ve Uygurlarla birlikte ilk kez yerleşik hayata geçilmiştir.

Uygurlar yerleşik hayata geçince Ordubalık, Beşbalık, Turfan gibi şehirler inşa etmişler evler ve mabetler yapmışlardır.

Türklerde Beslenme

Temel gıda maddeleri et idi. Daha çok at ve koyun eti ile besleniyorlardı. Et temel tüketim maddesi olunca bunun uzun bir süre muhafaza edilmesi gerekiyordu. Bundan dolayı Türkler çok erken zamanlarda konserve yapmayı öğrenmişlerdi. Konserve etini Çin’e ihraç ediyorlardı. Yahni ve tutmaç (yumurta, su, un ve tuz karışımı hamur işi üzerine yoğurt, nane ve salça karışımı dökülerek yapılan çorba) en önemli yemekleriydi. Sütlü darı, peynir, yoğurt önemli yiyecekleriydi.
Uygurlar üzüm yetiştirip pekmez ve şarap üretiyorlardı.  Türklerin en önemli içecekleri ise bugün dahi Orta Asya’da çok revaçta olan ve kısrak sütünden imâl edilen kımız’dır.

Türklerde birçok bayram ve festivaller vardır.  Meselâ yılın beşinci ayında topluca merasim yaparlardı. Bu merasimde ataları için kurban kesen Türkler spor müsabakaları ve eğlenceler yapıyorlardı.

Türklerde Giyim

Başlıca giyim malzemeleri koyun, kuzu, sığır, tilki derisi ile koyun, keçi ve deve yünü idi. Bez dokuyan Türkler giyecek malzemesi olarak kendir yetiştiriyorlardı. Yün kumaş ile bezden iç çamaşır giyiyorlardı. Romalılar keten gömleği ilk defa Hunlarda gördüklerini yazmışlardır. Bizans’a gelin gitmiş olan Hazar prensesi Çiçek’in üzerindeki çiçek desenli Türk elbisesi Bizans’ta çok beğenilmiş ve Çiçek’in adıyla moda olmuştu. Ayrıca Uygur kadınları kürk ve süslü şapkalar giyiyorlardı. Türkler ayrıca düğme kullanıp ceketlerini sola açıyorlardı.

Türkler arasında ok atma, ata binme, cirit atma, çavgan, güreş, kılıç ve tepik önemli spor dallarıydı.

NEVRUZ BAYRAMI

Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında geçmektedir. İran takvimine göre yılın ilk gününü temsil eder. Günümüzde İran’da şenlik olarak kutlanır. Orta Asya Türk topluluklarında Nevruz, baharın gelişi olarak kutlanır.

2010 yılında Birleşmiş Milletler bu şenliği Dünya Nevruz Bayramı ilân etmiştir. Orta Asya’da ve Türkiye’de her sene 21 Mart günü Nevruz Şenlikleri kutlanır. Orta Asya Türk toplulukları o güne mahsus sümelek denilen ve buğdaydan tatlıyı halka ikram ederler. Türklerin Ergenekon adlı yerden demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını
temsil eder.

Türk takvimine göre Nevruz yılbaşıdır ve ogün gece ve gündüz eşitliği (ekinoks) vardır. Nevruz, Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nde de bayram olarak kutlanmıştır. Osmanlı Dönemi’nde özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı macun Osmanlı
Dönemi’nden kalan bir kültür olarak bugün hâlâ Manisa’da Mesir Macunu Şenlikleri yapılmaktadır.
Kaynak: Vikipedia

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarih Sınavda Çıkacak Konular