Yıldırım Bayezid ile Kadı Burhaneddin Arasındaki Mücadele
Yıldırım Bayezid ile Kadı Burhaneddin Arasındaki Mücadele
Yıldırım Bayezid, Kastamonu üzerine hareket ettiğinde, Kadı Burhaneddin de, ordusunu toplayarak, Sivas civarındaki Tavre ovasında karargah kurmuş idi. Bayezid’in, Süleyman Paşa’yı mağlup ve katlederek bütün ülkesini ele geçirmesinden ve akrabası olan Sinop hakimi İsfendiyar Bey ile anlaşmasından sonra kendisine mağrurane mektuplar göndermesi dolayısıyla, Kadı Burhaneddin Sivas’tan Artukâbâd’a (Artova) geldi. Yıldırım Bayezid de, Osmancık kalesini kuşattı. Kadı Burhaneddin, Osmancık’ın kendisine ait olduğunu bildirerek, reayasından alınan şeylerin geri verilmesini istedi. Aksi takdirde sulhun mümkün olamayacağını ihtiva eden bir mektup yazdı. Diğer taraftan, bir kısmı açıktan açığa aleyhdar olup bir kısmı da istemeyerek itaat eden, Kelkit, Aşağı Yeşilırmak ve Canik bölgesinin beyleri, Sultan Bayezid’e iltihak etmeye başladılar. Amasya hükümdarı Emin Ahmed ile, o bölgenin beylerinden Bafra hakimi Taşanoğlu da maiyyeti ile Yıldırım Bayezid’in yanına geldiler. Kelkit havalisine hakim bulunan Taceddinoğlu Mahmud Çelebi, kardeşi Kılıç Arslan’ı göndererek bağlılığını bildirdi. Bu tâbiiyetleri gören Maden ve Osmancık kaleleri de Bayezid’e teslim oldular.
Nihayet, Yıldırım Bayezid, bir elçi göndererek, Kadı Burhaneddin’i Çorumlu sahrasında savaşa davet eyledi. Kadı Burhaneddin de bu daveti kabul etti. O zamana kadar mütereddit davranan Kara Tatarlar, Kadı Burhaneddin’e iltihak eylediler. Her iki tarafın öncüleri arasında vukubulan bir savaşı Osmanlı askerleri bozguna uğrayarak kaybettiler. Bu savaşta Bayezid’in oğlu, Karesi ile Saruhan sancak beyi şehzâade Ertuğrul maktul düştü.
Bu zafer üzerine Kadı Burhaneddin’in bölgedeki nüfuzu iyice arttı. Öyle ki, Bayezid’e taraftar olan beylerin bir kısmı, kendisine temayül göstermeye başladılar. Moğol ümerâsı, zaferden sonra, Kadı Burhaneddin’in yanına gelerek, Osmanlı vilayetlerini yağmalamayı teklif ettiler. Bunun üzerine Kadı Burhaneddin ile Moğol beyleri, İskilip, Ankara, Kalecik ve Sivrihisar bölgelerine hücum ederek, yağma ve tahriplerde bulundular.
Macarların taarruzları karşısında Rumeli ile meşgul olan Sultan Bayezid, kuvvetlerini Kadı Burhaneddin karşısında yıpratmamak için geri çekildi. Macar meselesi hallolup, Niğbolu tekrar Osmanlı ülkesine alınınca, Anadolu harekatına devam için Bursa’ya döndü.
Kadı Burhaneddin de, bir müddet Kayseri’de eğlendikten sonra, Sivas’a dönmüş idi. Sinop emiri bulunan Candaroğlu İsfendiyar Bey, vezirini ağır hediyelerle Sivas’a göndererek, inkiyadını bildirmek istemişti. Elçi Amasya’dan geçerken, şehrin hakimi Emir Ahmed onu tevkif eylemiş idi. Daha sonra elçiyi, hediyeleri ile birlikte Yıldırım Bayezid’e göndermeyi tasarladı. Ancak, keyfiyetten haberdar olan Kadı Burhaneddin, askerlerini toplayarak, Amasya’ya geldi. Şehri kolayca fethetti. Bu sırada Yıldırım Bayezid de, Bursa’dan hareketle Kastamonu’ya gelmiş idi. Emir Ahmed ile Kelkit mıntıkası hakimi Taceddinoğulları Alparslan, Mahmud Çelebi ve Kılıç Arslan kardeşler kendisinden yardım talebinde bulunmaktaydılar. Kadı Burhaneddin’in, kış mevsiminin yaklaşması üzerine Tokat’a dönmesini müteakip, Emir Ahmed, bütün Amasya bölgesini Yıldırım Bayezid’e teslim etti. Osmanlı kuvvetleri gelerek Amasya şehri ile çevresini işgal ettiler. Bu hadise üzerine, Yıldırım Bayezid, Emir Ahmed’e önemli vazifeler vermiştir.
1393 yılı başlarında, Kadı Burhaneddin kuvvetlerini toplayarak, Osmanlı hakimiyetini tanımış olan Taceddinoğulları ülkesindeki Fenâriye havalisini ele geçirdikten sonra, Amasya üzerine gelerek şehri kuşattı. Taceddinoğulları, Yıldırım Bayezid’e, Kadı Burhaneddin ordusunun zahire ve levazım yokluğundan perişan durumda olduğunu haber vererek vakit geçirmeden yola çıkmasını istediler. Yıldırım Bayezid ani bir hareketle Merzifon’a geldi. Kadı Burhaneddin, maiyyetindeki kuvvetleriyle Osmanlı padişahına karşı koymanın mümkün olmayacağını anlayınca, Turhal’a, daha sonra da Tokat’a çekildi. Nihayet burada da kendisini emniyette göremediği için Sivas’a döndü.
Kuvvetli bir ordu ile Amasya bölgesine gelen Yıldırım Bayezid, Amasya kalesi ile civarında bulunan şehir ve kasabaların surlarını tamir ettirdi. Bu kasabalara Osmanlı garnizonları yerleştirildi. Çelebi Sultan Mehmed’i de Amasya valiliğine tayin eyledi.
Taceddinoğulları, Amasya’ya kadar gelen ve Kadı Burhaneddin’i Sivas’a kaçmaya mecbur eden Osmanlı padişahına itaat ederek, onun yüksek hakimiyetini tanıdılar. Nihayet Taşanoğlu ile Bafra hakimi de, Osmanlı hükümdarına tâbi oldular. Kastamonu hakimi Süleyman Paşa’nın Yıldırım Bayezid tarafından idam ettirilmesinden sonra, Kadı Burhaneddin’in yanına kadar kaçan Candaroğlu süvarisi de gelerek, Taceddinoğlu’nun delaletiyle, Osmanlı padişahına tâbi oldu.
Yıldırım Bayezid, Bayezid Paşa, Hacı İvaz Paşa ve Biçeroğlu Hamza Bey gibi muktedir adamlarını Amasya’da bulunan oğlu Mehmed Çelebi’nin yanında bırakarak Bursa’ya döndü. Amasya ve havalisinin elinden çıkması, Kadı Burhaneddin’e büyük bir darbe olmuştu. Yıldırım Bayezid, bu seferi ile Kastamonu, Osmancık, Merzifon ve Amasya’yı Osmanlı topraklarına ilhak eylemeye muvaffak olmuştu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.