İslamcılık

13 Ocak 2014 tarihinde tarafından eklendi.

OSMANLI DEVLETİ’NİN SON DÖNEMİNDE DEVLETİ KURTARMAYA YÖNELİK FİKİR AKIMLARI

İslamcılık

Ülkede islamiyete ve dünyanın her tarafındaki müslümanlara önem veren ve bütün müslümanlar arasında bir birliğin gerçekleşmesini mümkün kılmaya çalışan ve devletin sosyal bağlarını din birliğinde arayan bir akımdır.

19. yüzyıl başına kadar Osmanlı toplumunda müslümanlar ile müslüman olmayanlar arasında fazla problem çıkmamıştı. Değişik inançlara sahip topluluklar aynı siyasi merkeze bağlı olarak yaşıyorlardı. Fakat Yakınçağ’da batılı büyük devletlerin (Rusya, İngiltere, Fransa gibi) hıristiyan halkın haklarını koruma bahanesiyle müdahalelerde bulundukları görüldü. Bilhassa Tanzimat Fermanı‘nda müslüman ve gayrımüslim tebaanın hukuken eşitliğinin devlet eliyle ilanı batılı devletlere yeni fırsatlar doğurdu. Büyük devletler bu konuyu sürekli istismar ettiler. Hıristiyan halkın koruyucusu pozisyonunda Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahalelerde bulundular. Bu durum çoğu zaman müslüman halkın tepkisine yol açtı. Dolayısıyla cemiyetteki ahenk bozuldu.

İmparatorluğun kurtuluş için, Tanzimatçıların meşrutiyete dayanan Osmanlılık sistemini kabul etmelerine karşılık, 2.Abdülhamit, İslamcılık sistemini kabul etmiş ve devrinde iç idarede ve dış siyasette bu fikri destekleyip, geliştirmiştir. Bu akımın ortaya çıkmasında, Osmanlı Devleti’nde Müslüman-Hristiyan ilişkilerinin kötüleşmesi, özellikle Balkanlarda 1877-78 Rus savaşı sırasında binlerce müslümanın işkence ile öldürülmesi, pek çoğunun da mal ve mülklerini terk ederek Anadolu’ya göçmek zorunda kalması, Avrupa’nın Osmanlı Hristiyanları lehine müdaheleleri, islam memleketlerinin istila edilmesi (Rusya, Kafkasya’yı ve Doğu Anadolu’da Kars, Ardahan ve Batum’u; Avusturya; Bosna, Hersek’i; Fransa Tunus’u almış; İngiltere’de Mısır’a yerleşmişti), Osmanlı devleti dışında Afrika ve Asyadaki müslüman memleketlerindeki sömürgelerin genişletilmesine girişilmiş ve bu gelişmelere bağlı olarak Afganlı Cemaleddin gibi bazı islam bilginlerinin, islam birliği ülküsü yolunda yoğun bir propagandaya girişmeleri etkili olmuştur.

2. Abdülhamit’in İslamcılığı devletin temel prensibi haline getirmeye çalışmakla dış siyasette ulaşmak istediği biri yakın diğeri uzak iki amacı vardır.Yakın amaç, Osmanlı Devleti’nin varlığını korumak, uzak amaç da Hilafet etrafında dünya islam birliğini kurmaktır. Bu amaçla 2.Abdülhamit, Cawa’ya siyasi temsilci tayin etmiş, İran, Türkistan, Çin, Hindistan ve Afrika’ya adamlar gönderip, bu fikrin yayılmasına çalışmıştır.

Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasından sonra adeta devletin resmi politikası olarak benimsenen İslamcılık, Milliyetçilik hareketleri karşısında devleti kurtarmaya yeterli olmamıştır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Tarih Şifreleri